2. Ceza Dairesi 2020/27844 E. , 2020/16073 K.
"İçtihat Metni"
Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonunda ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/11/2018 tarihli ve 2018/94870 soruşturma, 2018/59545 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii .... Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/02/2019 tarihli ve 2019/562 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 21/05/2019 gün ve 5207-2019 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 28/05/2019 gün ve 2019/56498 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yürütülen soruşturma evresi sonunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 30/11/2018 tarihli ve 2018/94870 soruşturma, 2018/59545 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii.... Sulh Ceza Hâkimliğinin 01/02/2019 tarihli ve 2019/562 Değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, borçlu ... Denizcilik Kimya İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında Bakırköy 14. İcra Müdürlüğünün 2018/2850 Esas sayılı takip dosyasından borçluya ait işyerinde 29/03/2018 tarihinde gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında işyerindeki muhtelif eşyaların haczedilerek yeddiemin sıfatıyla işyeri çalışanı olduğu
belirtilen şüpheli ..."ya teslim edilmesini takiben, 12/07/2018 tarihinde aynı icra takip dosyasından anılan işyerine tekrar gelindiğinde hacizli malların bulunamaması nedeniyle yapılan şikayet üzerine yapılan soruşturma evresi sonunda, ...Cumhuriyet Başsavcılığınca, eşyaların haczedildiği iş yerinde 14/05/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle haczedilen eşyaların çalındığına ilişkin şüphelinin beyanı ve buna dair polise müracaat tutanağı ile olay yeri inceleme raporunun dosyaya ibraz edilmesi nedeniyle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair hakkında kamu davası açılmasını haklı gösterecek, delil ve emare elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; işyeri sahibi olduğu belirtilen .... isimli kişinin tanık olarak dinlenilmesi, 14/05/2018 tarihinde meydana geldiği belirtilen hırsızlık eylemine ilişkin olarak savcılık soruşturma dosyası ile eğer dava açılmış ise dava dosyasının ve bahse konu icra dosyasının getirtilmesi ile yapılacak inceleme sonucuna göre, şüphelinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 289/3. maddesinde düzenlenen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle haczedilmiş malların kaybolmasına neden olma şeklindeki suçu işlediğinin anlaşılması halinde, atılı suçun yalnız adli para cezasını gerektirmesi nedeniyle şüpheli hakkında ön ödeme işlemi yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönüyle kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, bir suçun işlendiği ihbarını alan Cumhuriyet savcısı, delil toplayıp maddi gerçeği araştırmaya başlayarak, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunması halinde, aynı Kanun’un 170/2. maddesi uyarınca iddianame düzenleyip kamu davasını açmakla, yeterli şüphe bulunmaması halinde ise aynı Kanun’un 172. maddesi uyarınca kovuşturmaya yer olmadığına karar vermekle görevli bulunmaktadır. Cumhuriyet Savcısının kararına itiraz üzerine Sulh Ceza Hakimliğince (soruşturmanın genişletilmesi kararı verilmez ise) dosya kapsamındaki deliller itibariyle itiraz incelenip kabul veya reddedilecektir.
Dosya kapsamına göre, borçlu ...Denizcilik Kimya İnş. San. Tic. Ltd. Şti. hakkında ...İcra Müdürlüğünün 2018/2850 esas sayılı takip dosyasından borçluya ait işyerinde 29/03/2018 tarihinde gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında işyerindeki muhtelif eşyaların haczedilerek yediemin sıfatıyla şüpheli ..."ya teslim edilmesini takiben, 12/07/2018 tarihinde aynı icra takip dosyasından anılan işyerine tekrar gelindiğinde hacizli malların bulunamaması nedeniyle yapılan şikayet üzerine yapılan soruşturma evresi sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, eşyaların haczedildiği iş yerinde 14/05/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı nedeniyle haczedilen eşyaların çalındığına ilişkin şüphelinin beyanı ve buna dair polise müracaat tutanağı ile olay yeri inceleme raporunun dosyaya ibraz edilmesi
nedeniyle şüphelinin üzerine atılı suçu işlediğine dair hakkında kamu davası açılmasını haklı gösterecek, delil ve emare elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de; işyeri sahibi olduğu belirtilen ... isimli kişinin tanık olarak dinlenilmesi, 14/05/2018 tarihinde meydana geldiği belirtilen hırsızlık eylemine ilişkin olarak soruşturma dosyası ile eğer dava açılmış ise dava dosyasının ve bahse konu icra dosyasının getirtilmesi ile yapılacak inceleme sonucuna göre, şüphelinin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 289/3. maddesinde düzenlenen dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranmak suretiyle haczedilmiş malların kaybolmasına neden olma şeklindeki suçu işlediğinin anlaşılması halinde, atılı suçun yalnız adli para cezasını gerektirmesi nedeniyle şüpheli hakkında ön ödeme işlemi yapılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın yukarıda açıklanan nedenlerle itiraz merciince kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BAKIRKÖY) 7. Sulh Ceza Hakimliğinden kesin olarak verilen 01/02/2019 tarihli ve 2019/562 Değişik İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkra (a) bendi uyarınca sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 22/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.