Esas No: 2021/9362
Karar No: 2022/2393
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9362 Esas 2022/2393 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı belediye başkanlığı, bir taşınmazın orman tahdidi içerisinde kalmasına itiraz etti. Ancak daha sonra dava dosyasına asli müdahil olarak katılmalarına rağmen, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedildi. Orijinal belgelere dayalı yeni bir keşif yapılması ve bilirkişi raporu hazırlanması gerektiği kararına varıldı. Kararda bahsedilen kanun maddeleri ise şöyle: 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesi, HUMK'un 428. maddesi, HUMK'un 440/I maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahdidin İptali
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
28.03.1978 tarihinde kesinleşen genel arazi kadastrosu çalışmaları sırasında ... Mahallesinde kain 396 ada 83 parsel sayılı, 2.190,00 m² alanlı, tarla vasıflı taşınmaz dava dışı... ile davacı ... adına tespit edilmiş, bilahare taksim yoluyla tamamı asli müdahil adına tescil edilmiştir.
Davacı ... Belediye Başkanlığı, Kadastro Mahkemesine hitaben verdiği 28.02.2013 tarihli dava dilekçesinde, 396 ada 83 parsel sayılı taşınmazın 29.01.2013 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu sırasında orman sınırları içerisine alındığını ancak taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığını belirterek orman sınırları dışarısına çıkarılmasını talep etmiş; yargılama sürecinde ... vekili 13.11.2014 tarihli dilekçe ile asli müdahale talebinde bulunurak, taşınmazın vekil edenine ait olduğunu beyan eder.
Kadastro Mahkemesince davacı ... Belediye Başkanlığının davasının aktif husumet yokluğundan reddine, asli müdahilin davasının kabulüne dair verilen karar davacı ... Belediyesi Başkanlığı ve davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiş; Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 03.07.2017 tarihli ve 2016/288 Esas, 2017/6127 Karar sayılı ilamı ile davacı ... Belediye Başkanlığının temyiz itirazlarının reddine, davalı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma ilamında özetle, davacı ... Belediyesi tarafından 6831 sayılı Kanun'un 11. maddesindeki 1 aylık süre içerisinde orman kadastrosuna itiraza ilişkin dava açıldığı fakat çekişmeli taşınmazın tapu maliki tarafından 1 aylık yasal süre geçtikten sonra Kadastro Mahkemesinde davaya asli müdahil olarak katılma talebinde bulunulduğu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, asli müdahil yönünden ise 1 aylık süre geçirildiğinden davada Kadastro Mahkemesinin görevli olmadığı, davanın usulden reddine ve talep halinde dava dosyasının görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir.
Bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı sonrası asli müdahil vekilinin talebi üzerine dosyanın gönderildiği Asliye Hukuk Mahkemesince dava eldeki esasa kaydedilmiş ve davanın kabulü ile, ... İlçesi ... Mahallesi ... Mevkii 396 ada 83 parsel numaralı taşınmazın Ziya oğlu 1953 doğumlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman tahdidinin iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda, 20.06.2014 tarihli keşifte görev alan orman bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli taşınmazın ekli krokide (B) ile gösterilen 450,11 m²'lik kısmının orman tahdidi içinde kaldığı, evveliyatı ve eylemli durumu itibariyle orman sayılan yer olduğunun bildirildiği, 07.05.2015 tarihli keşifte görev alan orman bilirkişisi tarafından, yeterli hava fotoğrafı incelemesi yapılmadan, düzenlenen raporda çekişmeli taşınmazın ekli krokide (A) ile gösterilen 437,61 m²'lik kısmınıın tahdit içinde kaldığı, evveliyatı itibariyle tarımsal faaliyete konu edildiği ancak eylemli durumunun orman olduğunun bildirildiği, Mahkemece dava konusu taşınmazın evveliyatına ve tahdit içinde kaldığı bildirilen alanın miktarına yönelik raporlar arasındaki çelişki giderilmeden davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve varsa ilgili Yargıtay ilamlarının örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişileri ile orman bilirkişi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de hava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (... veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, taşınmazın gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklandığı ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.