20. Hukuk Dairesi 2011/12438 E. , 2012/648 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan İsmet ve ... ile Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... kasabası, 134 ada 2 parsel sayılı 180807,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 134 ada 1 parsele uygulanan tapunun, tapu kayıt miktar fazlası olması nedeniyle tarla niteliği ile Hazine tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları zilyetlik ve satın almaya dayanarak 134 ada 2 parsel sayılı taşınmaz içinde taşınmazları bulunduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece, H.Y.U.Y.’nın 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda, taşınmazın tamamının kesinleşen orman sınırı içinde kaldığından bahisle temyize konu olan 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, mahkemece verilen bu ilk hüküm davacılar ... ve arkadaşları ile davalı Hazinenin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuştur.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 19/03/2002 gün ve 2002/168-2461 sayılı kararında özetle; “Temyize konu 134 ada 2 parsel komşu 1 numaralı parselin tapu miktar fazlası olarak Hazine adına, bu parsele gerçek kişiler dava açtıklarına göre bu parsel yönünden öncelikle orman araştırması yapılmalı, taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde Nisan 1975 tarih 9 numaralı tapu kayıt fazlası olan bu parsel yönünden zilyetlikle kazanılma koşullarının bulunup bulunmadığı araştırılması gerektiği” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra yapılan yargılamada, davacı ...’nın 134 ada 2 parsele ilişkin davasının reddine, 134 ada 2 parsele ilişkin davacı gerçek kişilerin davasının kabulü ile 134 ada 2 parselin fen bilirkişi ... 11.11.2002 havale tarihli krokisinde (A, B, C, D, R, K, J, H, L, M ve N) ile gösterilen sırasıyla 2449, 7162, 4150, 2604, 3200, 16112, 7214, 9281, 26144, 14368 ve 644 m2 bölümlerinin yine sırasıyla ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..., aynı parselin fen bilirkişi raporunda harf verilmeden yüzölçümü belirtilen 85699 m2 yüzölçümünün tespit gibi Hazine adına tapuya tesciline, dava konusu olmayan 134 ada 1 parselin tutanak aslının tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, mahkemece verilen bu ikinci hüküm Hazine, Orman Yönetimi, ... ve ... ile ...’nın temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29/05/2003 tarih 2003/3544-4621 sayılı bozma kararında özetle, “Hükmüne uyulan bozma kararında 134 ada 1 parselin dava konusu olmadığı, kadastro tesbitinin kesinleştiği bildirildiği halde, fen elemanı bilirkişi Übeydüllah
Gül’ün 11.11.2002 günlü rapor ve krokisinde (D) ile gösterilen bölümün, 134 ada 1 parsel içinde kaldığı, bu bölüme ilişkin dava olmadığından karar verilemeyeceği gözetilmeden, fen elemanı bilirkişinin krokisinde (D) ile gösterilen bölüme ilişkin dava varmış gibi karar verilmesi isabetsizdir.
Tarafların 134 ada 2 parsele ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; Bozma kararına uyulmasına rağmen gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; Hükme dayanak yapılan uzman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın en eski tarihli memleket haritasında ve amenajman planında, ormansız açık ziraat alanı olarak nitelendirildiği bildirilmiş, rapora ekli memleket haritasında ve amenajman planında farklı farklı yerlerde, parselin 180807 m² yüzölçümünde olduğu, 1/25000 ölçeğe göre bu haritalarda yaklaşık 3 cm²’lik yeri kaplaması gerekirken, daha küçük işaretlenmiş mahkemece bu yetersizlik ve çelişki üzerinde durulmamıştır.
Davacı gerçek kişilerin tutunduğu, T:Evvel 1322 D. tarih 6 numaralı sicilden gelen 14704 m2 yüzölçümünde,..., ..., ve ... Pınarı, K: ...ve ..., ... çayı ve bal kayası okuyan tapu kaydı, miktarınca dava dışı 134 ada 1 parselin tespitine esas alınmış ve bu parselin tespiti aynı zamanda tapu maliki olan davacı gerçek kişiler adına kesinleşmiştir. Bu tapu kaydının tüm tedavülleri getirtilmediği gibi usulünce uygulanmamıştır.
Mahkemece, dava dışı 134 ada 1 parsele uygulan T: Evvel 1322 D. tarih 6 sıra numaralı tapu kaydının değişikliklerini evrakı müsbitesi ile birlikte içerir tedavülleri ve tüm revizyonları, dava dışı 134 ada 1 ve çekişmeli 134 ada 2 parselleri dıştan çevreleyen revizyon komşularının kadastro tespit tutanakları, kadastro tespitleri kesinleşmiş ise bu yolla oluşan tapu kayıtları, davalı ise dava dosyaları getirtilmeli, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi bulunamadığı takdirde, üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, çekişmeli 134 ada 2 parselle birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle 2 parselin ve çevresinin öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; kök tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile uygulanmalı, uygulama komşu parsellerin dayanak kayıtları ile denetlenmeli, tutunulan tapu kaydı değişebilir nitelikte sınırlar içerdiğinden, 3402 sayılı Yasanın 20/C, madde hükmüne göre kapsamının yüzölçümüne değer verilerek saptanacağı, gözetilerek, kayıt miktar fazlalığının nereden kaynaklandığı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilebilecek yerlerden olup olmadığı araştırılmalı, sınırda orman var ise, sınırdaki ormandan açıldığı kabul edilmeli, dava dışı 134 ada 1 parsel ile çekişmeli 134 ada 2. Parselin bir bütün iken tapu malikleri arasındaki taksime uygun olarak bölümler halinde ayrı ayrı tasarruf edildiği de gözetilerek, tüm tapu maliklerinin katıldığı usulüne uygun bir taksimini bulunup bulunmadığı araştırılmalı, bu hususta taraf tanıkları dinlenmeli, fen elemanı bilirkişiye tapu uygulamasını, parsel sınırlarını gösteren kroki düzenlettirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, davacı ..."nın davasının reddine, Davacılar ..., ..., ..., ... ve ..."ün davalarının kısmen kabulüne, davacılar ..., ..., ... ve müdahil ..." ün davalarının kabulüne ve ... kasabası, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişisi ... 05/05/2011 havale tarihli krokisinde; (A) ile gösterilen 2449 m²’lik bölümün ... adına, (B) ile gösterilen 7162 m²’lik bölümün ... adına, (C) ile gösterilen 4150 m²’lik bölümün... adına, (O) harfi ile gösterilen 2604 m²’lik bölümün ... adına, (H) ile gösterilen 9281 m²’lik bölümün ... adına, (J) ile gösterilen 7214 m²’lik bölümün ... adına, (K) ile gösterilen 16112 m²’lik bölümün ... adına, (L) ile gösterilen 26144 m²’lik bölümün ... adına, (M) ile gösterilen 14368 m²’lik bölümün ... adına, (I) ile gösterilen 780 m²’lik bölümün ... adına, (R) ile gösterilen 3200 m²’lik bölümün ... adına, (N) ile gösterilen 644 m²’lik bölümün ... adlarına; aynı ada son parsel sayısı
ile, davalı 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava edilmeyen ve fen bilirkişisi raporunda harf verilmeden gösterilmiş olan, toplam 86699 m²’lik bölümün aynı parsel sayısıyla tespit gibi Hazine adına tapuya tespit ve tesciline, dosyada tutanak aslı bulunan 134 ada 1 parsel sayılı taşınmazın davalı olmadığı gerekçesiyle tutanak aslının tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacılardan İsmet ve ... ile Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 31/01/2012 gününde oybirliği ile karar verildi.