Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/151 Esas 2017/509 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/151
Karar No: 2017/509
Karar Tarihi: 19.01.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/151 Esas 2017/509 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir taşınmaz malikinin gerçek kimlik bilgilerinin ve mirasçılarının tespit edilemediği durumda kayyım atanmasını talep etmek üzerine Sulh Hukuk Mahkemesi'nde görülmüştür. Ancak mahkeme, kayyım tayini istenilen kişinin anne ve babasının malik Sait adına velayeten taşınmazı sattığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Bu karar, yargıtay tarafından bozulmuştur. Kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilmeden, satış işlemi için verilen vekaletname satış akit tablosu olarak kabul edilip eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Mahkemece, konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı, tedavül kayıtları, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden gerekirse tapu suretleri, vekalet örnekleri, eski nüfus kayıt suretleri de eklenerek Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nden ilgilinin nüfus aile kayıtlarının getirtilmesi istenilerek, tapu malikiyle irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin istenilmesi ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
K
8. Hukuk Dairesi         2017/151 E.  ,  2017/509 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kayyımlık Ataması

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili dava dilekçesinde, ... İli ... İlçesi Dedebaşı Mahallesi... ada ...parsel sayılı taşınmaz maliklerinden Hamdi oğlu Sait"in gerçek kimlik bilgileri ile adresinin ve mirasçılarının tespit edilemediğini, 3561 sayılı Kanun uyarınca kayyım atanmasını istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1. maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçıya ait payın resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazinenin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin edeceği; Türk Medeni Kanunu"nun 427. maddesinde ise, bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır.
    Somut olayda, mahkemece kayyım tayini istenilen Hamdi oğlu Sait"in anne ve babasının malik Sait adına velayeten taşınmazı sattıkları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek, kanunun amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında malik hanesinde 38/126 payının Hamdioğlu Sait:Hamdi oğlu adına 44/63 payın da davacı adına kayıtlı olduğu, dosyadan anlaşıldığından; mahkemece,
    konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ile dayanakları belgelerin tapu müdürlüğünden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve vergi dairesi müdürlüğünden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden gerekirse tapu suretleri, vekalet örnekleri, eski nüfus kayıt suretleri de eklenerek Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü"nden ilgilinin nüfus aile kayıtlarının getirtilerek tapu malikiyle irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin istenilmesi ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, satış işlemi için verilen vekaletname satış akit tablosu olarak değerlendirilip eksik inceleme ile davanın reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK"nun 440/III gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde iadesine 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.