Özel Hayatın Gizliliğini İhlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/26216 Esas 2014/12690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/26216
Karar No: 2014/12690
Karar Tarihi: 26.05.2014

Özel Hayatın Gizliliğini İhlal - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2013/26216 Esas 2014/12690 Karar Sayılı İlamı

12. Ceza Dairesi         2013/26216 E.  ,  2014/12690 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
    Suç : Özel Hayatın Gizliliğini İhlal
    Hüküm : Beraat

    Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    TCK"nın 134. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun konusunu oluşturan özel hayat kavramı; kişinin sadece gözlerden uzakta, başkalarıyla paylaşmadığı, kapalı kapılar ardında, dört duvar arasındaki yaşantısı ve mahremiyetinden ibaret değil, herkesin bilmediği veya bilmemesi gereken, istenildiğinde başka kişilere açıklanabilen, tamamen kişiye özel hayat olayları ve bilgilerin tamamını içerir. Bu nedenle, kamuya açık alanda bulunulması, bu alandaki her görüntü veya sesin dinlenilmesine, izlenilmesine, kaydedilmesine, sürekli ve izinsiz olarak elde bulundurulmasına rıza gösterildiği anlamına gelmez. Kamuya açık alanda bulunulduğunda dahi, “kalabalığın içinde dikkat çekmezlik, tanınmazlık, bilinmezlik” prensibi geçerli olup, kamuya açık alandaki kişinin, gün içerisinde yaptıkları, gittiği yerler, kiminle niçin, nasıl, nerede ve ne zaman görüştüğü gibi hususları tespit etmek amacıyla sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş bilgileri ya da onun başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemeyeceği, özel yaşam alanına girdiğinde şüphe bulunmayan faaliyetleri özel hayat kavramı kapsamına dahildir; ancak, süreklilik içermeyen ve özel yaşam alanına dahil olmayan olay ve bilgiler ise bu kapsamda değerlendirilemez. Sonuç olarak, bir olay ya da bilginin, özel hayat kavramı kapsamına girip girmediği belirlenirken, sadece içinde bulunulan fiziki çevrenin özelliklerine bakılmamalı, kişinin toplum içindeki konumu, mesleği, görevi, kamuoyu tarafından tanınıp tanınmadığı, dışa yansıyan davranışları, rıza ve öngörüleri, sosyal ilişkileri, müdahalenin derecesi gibi ölçütler de göz önüne alınmalıdır.
    Dosya içeriğine, sanığın aksi kanıtlamayan savunmaları ile tanık anlatımlarına göre, köyde DSİ kanalı içerisinde izinsiz ağaç kestiği sırada, akrabası olan katılan ile onun eşini kanal içerisinde izinsiz söğüt ağacı kestiklerini görerek uzaktan cep telefonu ile fotoğraflarını çekip, kendisi, şikayetçi ve bir kısım köylüler hakkında kaçak ağaç kesimi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılması üzerine, köylüsü tanık ...."e, şikayetçi ile eşini ağaç keserken gördüğünü, bu sırada fotoğraflarını çektiğini söyleyerek cep telefonundaki görüntüyü göstermesi şeklinde gelişen olayda; sanık tarafından ağaç keserken tesadüfen elde edilen görüntünün katılanın sürekli denetim ve gözetim altına alınması sonucu elde edilmiş özel hayatının gizliliğini ihlale yol açacak görüntü olarak kabul edilemeyeceği, katılan ve eşinin köyde DSİ"ye ait olan sulama kanalında ağaç kestikleri sıradaki görüntülerinin başkalarınca görülmesi ve bilinmesini istemedikleri, hukuk tarafından gizliliği ve korunması temel bir şahsiyet hakkı kabul edilmiş özel yaşam alanına ilişkin bir faaliyet olmadığından özel hayatın gizliliğini ihlal suçunun yasal unsurlarının gerçekleşmediği anlaşılmakla, sanığın atılı suçtan beraatine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun kanuni unsurlarının gerçekleşmediği gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın eksik incelemeye, suçun yasal unsurlarının oluştuğuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.