17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/16053 Karar No: 2015/12311 Karar Tarihi: 17.11.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16053 Esas 2015/12311 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/16053 E. , 2015/12311 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/11/2014 NUMARASI : 2014/479-2014/455 Müdürlüğü
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı sigorta şirketi vekili; müvekkiline kredi konut sigorta poliçesi ile sigortalı konutun aşırı yağmur sırasında rögardan geri tepen pis suların sigortalı konuta sirayeti nedeniyle zarar gördüğünü, sigortalıya ödenen 6.194,61 TL"nin 04.08.2014 ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; tarafların tacir olduğu, davanın iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olduğundan TTK.nun 4. maddesi gereğince ticari dava olduğu ve İstanbul Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, karar davacı sigorta şirketi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; uyuşmazlık 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1472. (6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1301) maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalıdan rücuen tahsili isteminden ibarettir. Davacı sigorta şirketi bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Somut olayda davacı sigorta şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı sigorta şirketine geri verilmesine, 17.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.