4. Hukuk Dairesi 2018/5370 E. , 2019/2703 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 17/08/2012 gününde verilen dilekçe ile kurum zararından kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılardan ... yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, kurum zararından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılardan ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, .... AŞ’nin temettü hariç hisselerinin ...’ye devredilmesinin ardından ... ile .... Grubu arasında 18/12/2004 tarihli protokol imzalandığını, bu protokolü müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan .... Ltd. Şti’ye ait olan .... isimli yatın ... tarafından haczedildiğini, .... Grubu vekili tarafından yat için teklifler sunulduğu ve satış işlemlerine onay verilmesi halinde yatın satışının yapılacağının ...’ye bildirildiğini, söz konusu yatın ... Grubu tarafından.... isimli yabancı bir şirkete satıldığını, davalılardan ...’ın imzası, diğer davalı ...’ın parafı ile bu satış bedelinin %7’si oranındaki komisyon bedelinin dava dışı ... Yatçılık AŞ’ye daha evvel kullandırılan avanstan düşülmesinin, bakiye miktarın da ... Grubunun borcundan mahsup edilmesinin Finansman Daire Başkanlığından istenildiğini, bu işlem üzerine ... Grubu vekili tarafından fon kurulu üyeleri ve ... hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu ve davalılar hakkında görevi kötüye kullanma suçundan kamu davası açıldığını, alacağın tahsil edilebilmesi amacıyla dava dışı şirket aleyhine 6183 sayılı Kanun hükümleri gereğince takip başlatıldığını ancak alacağın tahsil edilemediğini, dava dışı şirkete ... T isimli yatın satışının hiçbir aşamasında yer almadığını, bu nedenle komisyon ödemesinin yasal dayanağı bulunmadığını belirterek oluşan kurum zararının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalılardan ...’ın ... ile .... Yatçılık AŞ arasında yapılan sözleşme hükümlerine aykırı olarak komisyon ödemesi yapılmasını sağladığı, dolayısıyla hukuka aykırı bu kusurlu eylem neticesinde zararın oluştuğu, zararın nedeninin davalılardan ...’ın ödeme talimat yazısı olması nedeniyle illiyet bağının
gerçekleştiği, bu sebeplerle davalılardan ...’ın zarardan sorumlu olduğu, davalılardan ...’ın eyleminin komisyon ödemesine sebep olan belgede yalnızca parafının olduğu, ... tarafından paraf edilen belgenin herhangi bir hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle davalılardan ... yönünden davanın reddine, davalılardan ... yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından dava konusu olaya ilişkin olarak iki defa bilirkişi görüşüne başvurulduğu anlaşılmaktadır. 02/12/2013 tarihli ilk bilirkişi heyeti raporundaki çoğunluk görüşünde sonuç olarak dava konusu olan komisyon ödemesinin ... ile dava dışı şirket arasındaki hizmet sözleşmesi hükümlerine aykırı olduğu, bu nedenle haksız ödemeden kaynaklanan zarardan davalılardan ...’ın sorumlu olduğu, davalılardan ... tarafından ödemeye konu belgeye atılan parafın havale niteliğinde olup hukuki bir bağlayıcılığı bulunmadığı görüşü bildirilmiş; muhalefet şerhinde ise haksız fiil sorumluluğunun en temel şartı olan zarar unsurunun gerçekleşmediği belirtilerek davalılardan ...’ın zarardan sorumlu olduğu yönündeki çoğunluk görüşüne iştirak edilmediği bildirilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine alınan 20/10/2014 tarihli ikinci bilirkişi heyeti raporunda ise; davalılardan ... bakımından haksız fiil sorumluluğunun diğer şartlarının gerçekleştiği ancak zarar unsurunun gerçekleşmediği, davalılardan ... yönünden ise haksız eylemden söz edilemeyeceği görüşü bildirilmiştir.
Bu haliyle mahkemece alınan her iki bilirkişi heyeti raporu haksız fiil sorumluluğunun şartlarından olan zarar unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında çelişkilidir. Ayrıca 20/10/2014 tarihli ikinci bilirkişi heyeti raporunda, dava dışı şirket aleyhine 6183 sayılı Kanun gereğince takip başlatılması üzerine, ... ile dava dışı şirket arasında ödemenin nasıl yapılacağına ilişkin bir protokol düzenlendiği ancak şirket yetkililerinin bu protokol hükümlerine aykırı davrandığı belirtilmektedir.
Şu durumda; 20/10/2014 tarihli ikinci bilirkişi heyeti raporunda ... ile dava dışı ... Yatçılık AŞ arasında düzenlendiği belirtilen protokol de değerlendirilmek suretiyle bu protokolün dava konusu olan komisyon ödemesini kapsayıp kapsamadığı, haksız fiil sorumluluğunun temel şartlarından olan zarar unsurunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususundaki çelişkiyi giderecek şekilde mahkemece konusunda uzman bilirkişi heyetinden dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek yeniden rapor alınması ve buna göre sonuca gidilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Açıkalanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.