8. Hukuk Dairesi Esas No: 2017/95 Karar No: 2017/508 Karar Tarihi: 19.01.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2017/95 Esas 2017/508 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2017/95 E. , 2017/508 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus (Anne ve Baba Adının Düzeltilmesi)
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün nüfus müdürlüğü temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... ile ... arasındaki olay nedeni ile yapılan soruşturma sırasında, ...Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 04.01.2013 gün ve 2013/1 sayılı davanamesi ile ..."nün nüfus kaydındaki anne- baba adının gerçeği yansıtmadığını, “Bayram ...” olan ana adının “Sibel Üşüntü”, "..." olan baba adının "..." olarak düzeltilmesi ve tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu"nun 36.maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Buna göre nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabilmesi için yasada öngörülen koşulların bulunması gerekir. Somut olayda; Cumhuriyet Savcılığında yürütülmekte olan soruşturma sırasında ..."nün nüfusta gerçek anne ve babası yerine anneanesi ile dedesi üzerine kaydedildiğinin öğrenilmesi sonucu bu davanın açıldığı, ancak Cumhuriyet savcısının bu davayı açmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı, ilgili resmi dairenin dava açılmasına ilişkin bir lüzum yazısının olmadığı, dava hakkının yanlış yazılım nedeni ile hukukları etkilenecek olan kişilere ait olduğu, bunların da harç ve diğer yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilecekleri anlaşılmaktadır. Mahkemece açıklanan hususlar gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.