17. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10290 Karar No: 2015/12306 Karar Tarihi: 17.11.2015
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/10290 Esas 2015/12306 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2015/10290 E. , 2015/12306 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkilinin sürücüsü olduğu araca davalı ..."un aracıyla kusurlu olarak çarpması ile her iki aracın karşı yönden gelen servis aracına çarptıklarını, serviste bulunan iki kişinin yaralandığını, yaralananlara SGK tarafından ödenen tedavi gideri ve bağlanan aylıkların ilk peşin değerlerinin tahsili için açılan davalar sonucunda müvekkilinin 279.871 TL tazminatla sorumlu tutulduğunu ve tek geliri olan ücretinden ¼ oranında yapılan kesinti ile ödemeye çalıştığını, kazanın oluşumunda davalı ..."un kusurunun daha fazla olduğunun kesinleşen ceza kararı ile sabit olduğunu, davalı aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasının bulunmadığını belirterek, davalının kusuruna isabet eden 209.914,91 TL"nin davalı ..."dan kaza, davalı ... Hesabından ihbar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; kazanın 9.10.2000 tarihinde meydana geldiği, davanın ise 11.10.2010 tarihinde açıldığı, 10 yıllık zamanaşımı süresinin davanın açıldığı tarih itibariyle dolmuş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; davacı vekili, davalı ..."un 6/8 oranında kusuruyla neden olduğu kaza sonucu yaralanan kişilerin açtıkları davalar sonucu hükmedilen tazminatların tamamının icra yoluyla kazada 2/8 oranında kusurlu olan müvekkilinden tahsil edilmeye çalışıldığını belirterek, müvekkilinden tahsil edilen miktarın kusuru oranında davalılardan rücuen tahsilini istemiştir. Dosya kapsamından; davacı ve davalı ..."un araçlarının birlikte neden olduğu trafik kazasında çarptıkları servis aracında bulunan iki işçinin yaralanması nedeniyle, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından işçilere ödenen tazminat ve tedavi giderlerinin tahsili için iş mahkemelerinde açılan davalarda, davacı ile davalı ... aleyhine hükmolunan tazminatların müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararların icraya konulması üzerine 21.4.2009 tarihinde davacının ücretine haciz konulmasına karar verildiği ve karar gereği ücretinden 1/4 oranında kesinti yapıldığı anlaşılmaktadır. Karayolları Trafik Kanununun 109/3. maddesinde; motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu haklarının, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemece; davacının maaşına haciz konulduğu 21.04.2009 tarihinden itibaren maaşında kesinti yapılarak borcun ödenmeye başladığı, bu tarihten itibaren 11.10.2010 dava tarihine kadar iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı göz önünde tutularak, davalının zamanaşımı definin reddi ile işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.