Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/11378
Karar No: 2012/622

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/11378 Esas 2012/622 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı adına kayıtlı olan taşınmazın orman niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescilini hükme bağlamıştır. Davalı, kararı temyiz etmiştir. Mahkeme, süresinden sonra yapılan temyiz istemini reddetmiş ve kararın düzeltilerek onanmasına karar vermiştir.
Kanun Maddeleri:
- 3116 sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılan orman kadastrosu
- 3402 sayılı Yasaya göre 1990 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulaması
- 766 sayılı Yasaya göre ikinci kadastronun yolsuz olduğu ve hükümsüz olduğu
- T.M.Y.'nın 1025. maddesi
- T.M.Y.'nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre M.Y. 976) maddesi
- 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi
- 6099 sayılı Yasanın 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi
20. Hukuk Dairesi         2011/11378 E.  ,  2012/622 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı gerçek kişi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... Yönetimi, davalı adına tapuda kayıtlı olan, ... beldesi ... mahallesi 179 ada 16 parsel sayılı taşınmazın, 1951 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde ve fiilen orman olduğunu ileri sürerek tapusunun iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın KABULÜNE, davaya konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile Orman niteliğinde Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3402 sayılı Yasaya göre 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Yörede genel arazi kadastro çalışmaları 29.09.1993 tarihinde yapılıp 09.06.1994 ila 08.07.1994 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir.
    1) Davalı ..."nun temyiz istemine ilişkin; mahkeme hükmü davalıya 14.04.2011 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi ise, 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 432. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra davalı tarafından 05.05.2011 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra yapılan temyiz isteminin REDDİNE,
    2) Davalı ..."ın temyiz istemine gelince ise; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosuna ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, taşınmaz daha önce yapılan orman kadastrosunun sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet hakkı Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 - İsviçre M.Y. 976) maddesi gereğince sicilin hiçbir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi
    hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiçbir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (izhari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu belirlenerek kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi uyarınca; "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dâhil, yargılama giderine hükmolunmaz" ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre "Bu kanunun 36/A maddesi hükmü henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekalet ücreti dahil yargılama giderleri için de uygulanır" hükümleri uyarınca davalı aleyhine vekalet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunamayacağından, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle; hükmün 2, 3 ve 4 numaralı bendlerinin hükümden çıkartılmasına ve bunun yerine 2 numaralı bent olarak ""2- 3402 sayılı Yasaya 6099 sayılı Yasa ile eklenen 36/A maddesi ile geçici 11. maddesine göre; davacı ... Yönetiminin yaptığı tüm yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına ve aynı yasa hükmü gereğince davacı ... Yönetimi yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına"" cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı peşin temyiz harcının istek halinde iadesine 31/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi