Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2624
Karar No: 2019/3941

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2624 Esas 2019/3941 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, bir emtia nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan Sun Tekstil A.Ş.'ye ait emtianın çalınması sonucu uğranılan zararın davalı taşıyıcıya rücu edilmesi talebi üzerine açılmıştır. Mahkeme, yapılan yargılama sonucunda davacı sigorta şirketinin %100 kusurlu olan davalı taşıma şirketinden çalınan malların bedelini rücu etme hakkının olduğuna karar vermiştir. Davalı taşıyıcının (şoförün) emtianın çalındığı yerin seçiminde gerekli özeni göstermediğinden ağır kusuru bulunduğu ve 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi alacağın süresi için icra takibine konu yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve takibin devamına karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ancak Bölge Adliye Mahkemesi bu istinafı esastan reddetmiştir. Temyiz başvurusu sonucunda ise yapılan yargılamada uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varılmış ve bu karar onanmıştır.
Kanun maddeleri: CMR Konvansiyonu'nun 27, 32
11. Hukuk Dairesi         2018/2624 E.  ,  2019/3941 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10/08/2017 tarih ve 2016/176- 2017/809 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 26/03/2018 tarih ve 2018/135-2018/299 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ersin Gökdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkili sigorta şirket nezdinde emtia nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı olan dava dışı Sun Tekstil A.Ş’ye ait emtianın 34 ZN 6830 plakalı araçla Türkiye’den İspanya’ya taşınması sırasında sigortalı şirkete ait emtianın bir kısmının çalındığını, sigortalı şirketin zarara uğradığını, davalı taşıyıcının taşınan eşyaya özen gösterme borcunu ihlal ederek bir kısım malların çalınmasına sebebiyet verdiğini, müvekkili şirketin sigortalısına poliçe kapsamında yaptığı ödemenin rücuen tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, CMR konvansiyonun 32. maddesi uyarınca davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinde açılmadığını, taşımanın CIP olarak yapıldığını, buna göre yükleme anından itibaren nefi ve hasarın alıcıya geçtiğinden davacının dava hakkının bulunmadığını, müvekkilinin ağır kusuru ya da kastının olmadığını, sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı sigorta şirketinin %100 kusurlu olan davalı taşıma şirketinden çalınan malların bedelini rücu etme hakkının olduğu, taşıyıcının ( şoförün ) emtianın çalındığı yerin seçiminde gerekli özeni göstermediğinden ağır kusuru bulunduğundan 3 yıllık zamanaşımı süresine tabi alacağın süresi için icra takibine konu yapıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 25.287,50 Euro asıl alacak üzerinden iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibin 25.287,50 Euro asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanuna göre değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, (CMR-27 maddesine göre %5 i geçmemek üzere), asıl alacak 25.287,50 Euro(75.017,897 TL) üzerinden % 20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Kararı davacı vekili istinaf etmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, davacının hasar için sigortalısına tazminat ödedikten sonra davalı taşıyıcıya rücu ihbarı keşide ettiğine dair bir belgeye/bilgiye dava dosyasında rastlanmadığından, işlemiş faiz talebi yerinde görülmediği gibi, icra takibine konu edilen asıl alacak yabancı para birimi olduğundan CMR Konvansiyonumun 27/1. maddesi uyarınca asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %5 oranı üzerinden temerrüt faizi işletilmesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve CMR Konvansiyonu’nun 27. maddesine göre yılda % 5 üzerinden hesap edilecek faizin, ödeme isteğinin yazılı olarak tasımacıya gönderildigi tarihten başlayacağı ancak böyle bir istekte bulunulmamış ise, tahakkukun dava açıldığı tarihten itibaren yapılacağının düzenlenmiş olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden alınmasına, 20/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi