6. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/512 Karar No: 2012/4227 Karar Tarihi: 15.03.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/512 Esas 2012/4227 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemiyle açılan davada, taşınmazın satışı yoluyla ortaklığın giderilmesine karar vermiştir. Ancak, taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçaların (muhdesat) paydaşlar arasında doğru bir şekilde dağıtılmadığı belirlenmiştir. Olayın incelenmesi sonucunda, muhdesat sahibi kişinin ortaklardan ayrı olduğu anlaşılmıştır. Mahkeme, hükmün bozulması gerektiği sonucuna varmış ve satış parasının belirlenecek oranlar doğrultusunda paydaşlar arasında dağıtılmasına karar verilmesini istemiştir. Kararda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297.maddesi ve 428. maddesi ile birlikte, 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükümleri de belirtilmiştir.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2012/512 E. , 2012/4227 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, kararı davalılar temyiz etmiştir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların hükmün esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir ancak; paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; davaya konu taşınmaz paylı olarak davacı ve davalılar adına kayıtlıdır. Parsel üzerinde üç adet muhtesat niteliğinde yapı olduğu keşfen belirlenmiştir. Tapu kaydında; (A) harfi ile gösterilen evin ...’a, (B) ile gösterilen evin ...’a ve (C) ile gösterilen evin ...’a ait olduğuna ilişkin şerh bulunmaktadır. Bunlardan ...’ın paydaşlık sıfatı bulunmamaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda paydaşlık sıfatı bulunmayan ...’a da muhtesattan pay verildiği gibi muhtesata ilişkin oranlama da yapılmamıştır. Öte yandan satış bedelinin paylaştırılmasına ilişkin olarak bilirkişi raporuna atıf yapılması da 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297.maddesi hükmüne aykırı olup, mahkemece yukarıda belirtilen ilke ve açıklamalar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle satış parasının belirlenecek oranlar doğrultusunda paydaşlar arasında dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.