Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İİK.nun 4. maddesi gereğince  icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılan şikayetlerle itirazların incelenmesi, icra mahkemesi hakimi yahut kanun gereğince bu görev kendisine verilmiş olan hakim tarafından yapılır. Her icra mahkemesi hakimi, kendisine Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığınca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar. İcra mahkemeleri önlerine gelen takip hukukuna yönelik şikayet, itiraz ve itirazın kaldırılmasına yönelik başvurular hakkında ya kabul, ya da ret kararı verebilir. Ancak görevsizlik kararı veremezler.
Somut olayda; borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatılmıştır. Takibin kesinleşmesinden sonra dosyada bir kısım tahsilatlar yapılmış ve alacaklı bankaya yapılan ödeme sırasında anılan tutardan tahsil ve cezaevi harcı kesilmiştir. Borçlular vekilinin mahkemeye başvurusu, takibe konu senedin, alacaklı banka nezdinde kullanacakları nakdi-gayrinakdi kredilere teminat olması açısından verildiğine, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 123/son maddesi gereği alacaklı bankanın harçtan muaf olduğuna, harç alınması işleminin iptaline ve tahsil olunan bu harçların müvekkillerine iade edilmesine  yöneliktir.
Mahkemece yukarıda özetlenen başvuru ile ilgili olumlu-olumsuz bir karar verilmesi gerekirken  (ve ortada 6183 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan idari bir işlem bulunmadığı da gözetilmeksizin) yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçular vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/09/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.