13. Ceza Dairesi Esas No: 2019/782 Karar No: 2019/2877 Karar Tarihi: 27.02.2019
Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2019/782 Esas 2019/2877 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesi, suça sürüklenen çocuk hakkında nitelikli hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından iki kez hapis cezası verdi. Adalet Bakanlığı'nın kanun yararına bozma ihbarı üzerine yapılan incelemede, suç tarihinden önce hapis cezasına hükmedilmemiş çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının ceza kanunundaki maddeler uyarınca çevrilmemesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirlendi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere dosya TEVDİİNE edildi. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143, 35, 116/2-4, 119/1-c, 151/1, 31/2 ve 62. maddeleri.
13. Ceza Dairesi 2019/782 E. , 2019/2877 K.
"İçtihat Metni"
KANUN YARARINA BOZMA Nitelikli hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme ve mala zarar verme suçlarından suça sürüklenen çocuk ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 142/1-b, 143, 35, 116/2-4, 119/1-c, 151/1, 31/2 ve 62. maddeleri gereğince iki kez 10 ay ve 5 ay hapis cezaları ile cezalandırılmasına ve anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince cezalarının ertelenmesine dair Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 14/05/2010 tarihli ve 2008/76 esas, 2010/454 sayılı kararına karşı, Adalet Bakanlığı"nın 21/01/2019 gün ve 94660652-105-07-14615-2018-Kyb sayılı yazısı ile kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 29.01.2019 gün ve 2019/8239 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderildiği, MEZKUR İHBARNAMEDE; Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde yeni bir suç işlediğinin ihbar edilmesi üzerine, bahse konu hapis cezasının aynen infazına dair Antalya 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/07/2018 tarihli ve 2008/76 esas, 2010/454 sayılı ek kararı ile ek karara karşı yapılan itirazın reddine dair Antalya 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/07/2018 tarihli ve 2018/724 değişik iş sayılı kararının, 14/05/2010 tarihli ilk kararın kanun yararına bozma yoluyla bozulması halinde infaz kabiliyetinin bulunmayacağı değerlendirilerek yapılan incelemede; Suç tarihinden önce hapis cezasına ilişkin hükümlülüğü bulunmayan suça sürüklenen çocuk hakkında tayin olunan kısa süreli hapis cezalarının, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 50/3. maddesinde yer alan,“Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile fiili işlediği tarihte onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş bulunanların mahkûm edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, birinci fıkrada yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.” şeklindeki hüküm uyarınca anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararın bozulması gerektiğinin ihbar olunduğu anlaşılmıştır. GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Suça sürüklenen çocuk hakkında denetim süresi içerisinde işlediği ihbara konu Antalya 3. Çocuk Mahkemesi"nin 29/02/2015 tarihli ve 2015/3 esas 2015/96 sayılı kararındaki mahkumiyetin, 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (c) bendi uyarınca ""Mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşuluyla, suça sürüklenen çocuklar bakımından ayrıca, üst sınırı üç yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar"" ile 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre dosyanın yeniden tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi hususu da belirlenmiş olup, bu yönden de kanun yararına bozma isteminde bulunulup bulunulmayacağının takdiri için dosyanın Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 27/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.