11. Hukuk Dairesi 2018/4362 E. , 2019/3939 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/09/2017 tarih ve 2015/563 E. - 2017/578 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 15/03/2018 tarih ve 2017/922-2018/266 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, tarafların, davalılar tarafından üretilen yarı mamül hammadde ürünlerin yurtiçi ve yurt dışına pazarlanmasına aracılık etmesi ve satışlardan % 1 komisyon bedeli alması konusunda anlaşmaya vardıklarını, müvekkilinin 2007 yılından itibaren aracılık etmeye başladığını, aralarındaki bu sözleşmenin davalılar tarafın haksız feshedilmesi nedeniyle şimdilik 250.000,00 TL denkleştirme tazminatı ile 50.000,00 TL manevi tazminat ve 25.000,00 TL masraf bedelinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sözleşmenin 01/11/2013 tarihinde sona ermesi sebebiyle denkleştirme tazminatının zamanaşımına uğradığı ve zamanaşımı def’inin süresinde olduğu gerekçesiyle denkleştirme tazminatı talebinin zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı yıllar boyunca sadece komisyon faturası düzenlediği, masraf bedeli altında davalılara herhangi bir fatura düzenlemediği gerekçesiyle bu talebinin de reddine ve sözleşmenin haksız şekilde davalılarca feshedildiğinin ispat edilemediğini ve manevi tazminat koşullarının bu şekilde oluşmadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nce, mahkemece verilen kararda usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 20/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.