Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1323
Karar No: 2020/1720
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/1323 Esas 2020/1720 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2017/1323 E.  ,  2020/1720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMES
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL



    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve Beyhan vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.03.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı vekili Avukat... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, eşinin yakın arkadaşı olan davalı ... ile yaptığı 17.10.2006 tarih ve "özel anlaşmadır" başlıklı anlaşma gereğince maliki olduğu 411 ada 9 parsel (eski 1460 parsel) sayılı taşınmazı davalıya devrettiğini, anlaşma uyarınca devir nedeniyle alınan 40.000,00 TL kredinin tarafından, 20.000,00 TL kredinin davalı ... tarafından kullanıldığını, kredi ödemelerinin davalı ... hesabına yatırıldığını, kredi ödemeleri bittikten sonra taşınmazın iadesi konusunda anlaştıklarını ancak davalı ..."ın ekonomik durumunda ortaya çıkan olumsuzluklar nedeniyle taksit ödemelerinde gecikmeler olduğunu, davalı ... adına kayıtlı olan dava konusu taşınmaz ve dava dışı diğer taşınmazlarına hacizler konulmaya başlandığını, davalı ..."ın aleyhine başlatılabilecek diğer icra takiplerinden kurtulmak için dava konusu taşınmaz dahil pek çok taşınmazını davalı ...’ın ve şirketinin kefili olan davalı ..."ya, Hakkı"nın da, komşusu olan diğer davalı ..."a devrettiğini, davalılar ... ve ..."ın taşınmazın kredi temini için devredildiğini bilen ve bilebilecek durumdan olan kişiler olup iyiniyetli olmadıklarını ileri sürerek çekişme konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
    Davalı ..., davaya cevap vermemiş, isticvap beyanında, davacı ile inanç sözleşmesi yaptıklarını, sözleşme içeriğini kabul ettiği, ancak davacının edimini yerine getirmediğini diğer davalılar, satışların gerçek olup, iyiniyetli alıcı olduklarını, davacı ile davalı ... arasındaki ilişkiyi bilemeyeceklerini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın inançlı işlem suretiyle davalı ..."a devredildiği, ...."dan devralan davalılar Hakkı ve Beyhan"ın da iyiniyetli olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacı ...’ın çekişme konusu 411 ada 9 parsel (eski 1460 parsel) sayılı taşınmazını 17.10.2006 tarihinde davalı ..."na, ...’ın 11.4.2013 tarihinde davalı ..."ya, İsmail Hakkı"nın da 10.05.2013 tarihinde diğer davalı ..."ya satış suretiyle temlik ettiği, davalı ... ...’ın 17.10.2006 tarihinde temin ettiği 120 ay vadeli 60.000,00 TL kredi nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerine dava dışı Türkiye Halbankası A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, davacı ... ile davalı ... ...arasında düzenlenen “özel anlaşmadır” başlıklı 17.10.2006 tarihli belgeye göre de çekişme konusu taşımazın Halbankası lehine ipotek tesis edilerek temin edilen 60.000,00 TL kredinin 20.000,00 TL’sinin davalı ... ..., 40.000,00 TL’nin davacı ... tarafından alındığı, taksitlerden 1/3’ünün davalı ... ..., 2/3’ünün davacı ... tarafından ödeneceği hususunda anlaşıldığı, tarafların banka kredi borcunun bitmesinden sonra taşınmazın davacı ...’a iade edileceği hususunda anlaştıkları, dava dışı Türkiye Halbankası A.Ş.’nin Aydın 2. İcra Dairesi’nin 2013/3646 Esas sayılı dosyası ile 17.10.2006 tarih ve 4341 yevmiye nolu 1. derecede 180.000,00 TL kesin borç ipoteğine istinaden 06.03.2013 tarihinde davalı ... ...aleyhine asıl alacak 41.660,99 TL olmak üzere toplam 44.650,58 TL alacak tutarı ile icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder.
    Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar.
    Diğer bir anlatımla, bu işlemle borçlu, alacaklısına malını rehin edecek, yani yalnızca sınırlı ayni bir hak tanıyacak yerde, malının mülkiyetini geçirerek rehin hakkından daha güçlü, daha ileri giden bir hak tanır.
    Sözleşmenin ve buna bağlı temlikin, değinilen bu özellikleri nedeniyle, taşınmazı inanç sözleşmesi ile satan kimsenin artık sadece, ödünç almış olduğu parayı geri vererek taşınmazını kendisine temlik edilmesini istemek yolunda bir alacak hakkı; taşınmazı, inanç sözleşmesi ile alan kimsenin de borcun ödenmesi gününe kadar taşınmazı başkasına satmamak ve borç ödenince de geri vermek yolunda yalnızca bir borcu kalmıştır.
    Uygulamada mesele, 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı ile ilişkilendirilip, bu karar dayanak yapılmak suretiyle çözüme gidilmektedir.
    İçtihadı Birleştirme kararının sonuç bölümünde ifade olunduğu üzere, inançlı işleme dayalı olup dinlenilirliği kabul edilen iddiaların ispatı, şekle bağlı olmayan yazılı delildir. İnanç sözleşmesi olarak adlandırılan bu belgenin sözleşmeye taraf olanların imzasını içermesi gereklidir. Bunun dışındaki bir kabul, hem İçtihadı Birleştirme kararının kapsamının genişletilmesi, hemde taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamaz.
    Somut olayda, dava konusu taşınmazın inançlı işlem suretiyle devredildiği 17.10.2006 tarihli "özel anlaşmadır" başlıklı belge ile sabittir. İkinci el konumundaki davalı ..."nın , davalı ... ve şirketinin kefili olduğu, üçüncü el konumundaki diğer davalı ..."ın dava konusu taşınmaza 12,82 metre uzaklıkta kuaför olduğu, davacıyı yıllar öncesinden tanıdığı, her iki davalının da durumu bilen ve bilmesi gereken kişiler konumunda oldukları, Türk Medeni Kanununun (TMK) 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacaklarının saptanmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Ne var ki, davacının karşılıklı edimler içeren inanç sözleşmesine dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tescilini isteyebilmesi için 6098 sayılı TBK"nin 97 maddesi uyarınca öncelikle kendi edimlerini yerine getirmesi zorunludur. Ne var ki, mahkemece davacının sözleşme kapsamına göre belirlenmiş edimlerini yerine getirip getirmediği noktasında hükme yeterli bir araştırma yapılmamıştır.
    Hal böyle olunca, inançlı işlem iddiasının sabit olduğu gözetilerek, 17.10.2006 tarihli inanç sözleşmesinde belirtildiği üzere davacı ...’ın ödemekle yükümlü olduğu taksitlerin (2/3’ü) kim tarafından yatırıldığının açıklığa kavuşturulması, davacı ...’ın ödemediği kısım var ise , Türk Borçlar Kanununun (TBK) 97. maddesi uyarınca bu bedelin mahkeme veznesine depo edilmesi için süre verilmesi, yatırıldığı takdirde davanın kabul edilmesi, davacının ödemekle yükümlü olduğu taksitin bulunmadığı saptanır ise depo kararı verilmeksizin davanın kabul edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.
    Davalı ... ile davalı ..."ın bu yöne değinen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden davalılar İsmail Hakkı Dokuzlu vekili ve Beyhan Çetinkaya vekili için 2.540.00."ar TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi