4. Ceza Dairesi 2014/29633 E. , 2018/19707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, yaralama, işyeri dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A-Sanıklara yükletilen, silahtan sayılan aletle yaralama ve işyeri dokunulmazlığının ihlali eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
Cezaların yasal bağlamda uygulandığı,
Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde infaz aşamasında gözetilebileceği ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun birden fazla kişi tarafından işlenmesine rağmen, sanıklar hakkında TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B-Sanıklar hakkında, birden fazla kişiyle birlikte tehdit suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince; başkaca nedenler yerinde görülmemiştir,
Ancak,
1-Sanıkların aşamalarda tehdit suçunu kabul etmemeleri, olayı gören tanığın olmaması, katılanın kolluk beyanında, "sanıklar beni darp edip oradan ayrıldılar" dediğinin anlaşılıp, tehdit sözlerinden hiç bahsetmemesi, Cumhuriyet başsavcılığında ise tehdit edildiğini iddia etmesi ve kovuşturma evresinde talimatla verdiği ifadede, "sanıklar iddianamede belirtilen eylemleri bana yönelttiler" biçimindeki yüzeysel anlatımı karşısında, katılan ..."ın duruşmaya katılımı sağlandıktan veya bu mümkün olmazsa talimat ifadesinin ayrıntılı olarak aldırıldıktan sonra, sanıklar ve katılanın anlatımlarının yöntemince irdelenmesi, çelişkilerin giderilmesi ve hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi’nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı, TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararın ve TCK"nın 53/1-c maddesinde düzenlenen hak yoksunluğunun uygulanma süresi ve şeklinin Kanunda öngörülen biçimde uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.