Esas No: 2021/11247
Karar No: 2022/6282
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11247 Esas 2022/6282 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/11247 E. , 2022/6282 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere, nakil aracının müsaderesine yer olmadığına
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I-Sanıklar ve katılan ... İdaresi vekilinin suçta kullanılan nakil aracına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Suçta kullanılan nakil vasıtasının iadesine ilişkin yerel mahkeme gerekçesi yerinde olmakla sanıkların ve katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle İADE KARARININ ONANMASINA,
II- Sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde;
1) Sanıklar ... ve ...'ün ... Asliye Ceza Mahkemesince talimatla alınan savunmasının saptanması sırasında, CMK'nun 191. maddesine aykırı olarak iddianame ile duruşmadan bağışık tutulmayı istediğinde savunmasının alınması açıklamasını içeren talimat yazısı okunmadan ve savunmasını asıl mahkemesinde vermek isteyip istemediği sorulmayarak yüzyüzelik ve doğrudanlık ilkesinin gereği olarak kabul edilen CMK'nun 196/2. maddesine aykırı davranılması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
2)Arama işlemine dayanak olarak gösterilen ... Sulh Ceza Mahkemesinin 25.07.2013 tarih, 2013/495 Değişik İş sayılı önleme arama kararı denetime olanak verecek şekilde dosyaya getirtilmeden hüküm kurulması,
3)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanıkların eylemlerinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanıklar lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası nazara alınarak sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Kabule göre de;
1)Sanık ... 'ün ifadesiyle diğer sanıklar ... ve ...'nin fiillerinin ortaya çıkmasına neden olması nedeniyle sanık ... hakkında 5607 sayılı Yasanın 5/1-son cümlesi uyarınca uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2)Suçun işleniş biçimi itibariyle eylemin toplu kaçakçılık kapsamında kabul edilmesi ve 5607 sayılı Yasanın 4/2. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması gerekirken bireysel kaçakçılık kabul edilerek sanıklar hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini,
3)Kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 54/4. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
4)Sanık ...'nin tekerrüre esas alınan adli sicil kaydının 4733 sayılı Yasaya muhalefet suçundan verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin olduğu anlaşılmış olup, hükümden sonra 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, sanık hakkında tekerrüre esas alınan ilamla ilgili öncelikle uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı mahkemesinden araştırılarak, neticesine göre söz konusu ilamın tekerrüre esas alınıp alınmayacağının değerlendirilmesi gerekmesi,
5)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
6)Suç tarihi itibariyle suçtan zarar görmeyen ...'nun davaya katılan olarak kabul edilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, sanıkların ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.