
Esas No: 2017/4624
Karar No: 2020/1719
Karar Tarihi: 10.03.2020
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/4624 Esas 2020/1719 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.03.2020 Salı günü saat 09.20"de daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü.
-KARAR-
Asıl ve birleştirilen davalar, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Asıl ve birleşen davalarda davacılar, babalarından miras kalan 2142 ada 70 (yeni 8890 ada 11) parsel sayılı taşınmazın intikal işlemlerini yaptırması için Beyoğlu 25. Noterliği’nin 04.05.2012 tarih ve 21339 yevmiye no’lu vekaletnamesi ile davalı ...’ı vekil tayin ettiklerini, davalı ...’ın intikal işlemini yaptırdıktan sonra bilgileri ve onayları olmadan paylarını diğer davalılara satış göstererek devrettiğini, tüm davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek, devre konu payların tapularının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalılar..,..,..,.... çekişmeye konu vekaletnamede intikal yetkisinin yanında satış yetkisinin de verildiğini, davalı ...’ın da kendisine verilen yetkilere uygun hareket ederek davacının bilgisi dahilinde devri yaptığını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalılar vekilince istinaf edilmesi üzerine, ...Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından davalılar vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddedilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davanın kabulüne karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalılar vekilinin işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde olmadığından reddine.
Bilindiği ve 6100 sayılı HMK 297/2. maddesinde düzenlendiği üzere (1086 sayılı HUMK’nun 388/son md.) hüküm sonucu kısmında; “istek sonuçlarından her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasa maddesinin bu açık hükmünün sonucu olarak, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Ne var ki, davalılar Mürüvvet ve Süleyman’ın dava konusu 8890 ada 11 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının kat irtifakı tesisi ile bağımsız bölümlere özgülendiği gözetilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde resmi senette belirtilen devre konu paylar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Hal böyle olunca, çekişmeli temlik ile davacılardan davalılar Mürüvvet ve Süleyman’a geçen paylar gözetilmek suretiyle ( dava dışı payların da bulunduğuna dikkat edilerek ), dava konusu 8890 ada 11 parsel sayılı taşınmazda kat irtifakı tesisi suretiyle oluşan ve davalılar Mürüvvet ve Süleyman adına tam pay üzere kayıtlı 2, 6, 8 ve 13 no’lu bağımsız bölümler üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken 6100 sayılı HMK’nin 297/2. fıkrasına aykırı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/1. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 sayılı HMK’nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İstanbul 21. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.03.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.