Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/16368
Karar No: 2012/589

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/16368 Esas 2012/589 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, kadastro tespiti yapılırken çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde önceden yapılmış orman kadastrosu ve aplikasyon işlemlerinin olduğunu belirtiyor. Davalılardan biri olan kişi, dava sürecinde öldüğü için, yargılama sırasında mirasçılarına kanuni şekilde haber verilmeden hüküm verilmesi, iddia ve savunma haklarının kısıtlandığı ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali anlamına geldiği vurgulanmıştır. Bu nedenle, hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri: 1086 sayılı HUMK’nun 41. maddesi, 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesi, Anayasanın 36. maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi.
20. Hukuk Dairesi         2011/16368 E.  ,  2012/589 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 16.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi ... ve arkadaşları vekili Avukat ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 31.01.2012 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ve arakdaşları vekili Avukat ..., Hazine vekili Avukat ..., Orman Yönetimi vekili Avukat Ö ... geldi, diğer taraftan ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında ... köyü ... mevkii 151 ada 24 parsel sayılı 1631,91 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğiyle ... zilyetliğindeyken 1985 yılında ..."a sattığı ve halen onun zilyetliğinde olduğu ancak Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1985/95 esasına kayıtlı dava dosyasında dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1990/137 Esasına kayıtlı dosyada, davacı ... tarafından davalı sıfatıyla Hazine ve ... Köyü Tüzelkişiliği aleyhine açılan tescil davasıyla, ... Mahdumları tereke temsilcisi ... ve ... mirasçıları ... ve arkadaşları tarafından davalı Hazine ve köy tüzelkişiliği ile ... taraf gösterilerek, tescil davasına konu taşınmazın Temmuz 1969 gün ve 63, 64 ve Şubat 1962 tarih 4 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığından, tapu maliki mirasçıları adına tescili istemiyle açtıkları dava birleştirilmiştir. Müteriz davacıların tutunduğu tapu kaydında kendisinin de pay sahibi olduğu, payı oranında adına tescili istemiyle davaya katılmıştır. Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.04.2008 gün ve 2008/198-183 sayılı, ... tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına, diğer davalarda görevsizliğe ilişkin kararı ile kadastro mahkemesine gönderilmiştir. Mahkemece diğer davaların REDDİNE, ..."un davasının KABULÜNE çekişmeli ... köyü 157 ada 24 sayılı parselin ev ve bahçesi niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine, Orman Yönetimi ve ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 sayılı Yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
    Bir kısım davacılar vekili Avukat ... tarafından dosyaya eklenmek üzere sunulan belgeler arasında yer alan Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesinin 20.10.2010 gün ve 2010/1028-926 sayılı veraset ilamından, davacılardan ..."nin, 14.10.2010 tarihinde öldüğü, mirasçı olarak geride eşi ... kızı 1941 doğumlu ... ile çocukları Bakiye ... ve ... "ın kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, ... adı geçen mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilmeden yargılama sona erdirilerek karar verilmiştir.
    Ne var ki; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.11.2011 gün ve 2011/11-554 -2011/684 sayılı kararında da değinildiği gibi, ... öldüğü tarihte yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK’nun 73. maddesinde (6100 sayılı HMK’nun 27. maddesi) açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davacı ..."nin ölümüyle mirasçıları davadan ve duruşma gününden haberdar edilip, kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe hüküm verilmesi mümkün değildir. Aksi halde iddia ve savunma hakkı kısıtlanmış sayılır, 6100 sayılı HMK’nun 27. maddesi de, kanunun gösterdiği istisnalar dışında hakimin tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremeyeceğini öngörmüştür.
    1086 sayılı H.Y.U.Y.’nın 41. maddesi ve yeni 6100 sayılı HMK"nın 55. maddesi gereğince, taraflardan birinin ölümü halinde diğer tarafın istemiyle hakim, davanın takibi için bir kayyım tayin edebilir. Taraf teşkili dava şartı olup, davanın her aşamasında mahkemece re’sen nazara alınması gereken bir olgudur ve temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın mahkemece re"sen gözetilmesi gereklidir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir.
    Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Hukukî dinlenilme hakkı, sadece belli bir yargılama için ya da yargılamanın belli bir aşaması için geçerli olan bir ilke değil, tüm yargılamalar için ve yargılamanın her aşamasında uyulması gereken bir ilkedir. Bu çerçevede gerek çekişmeli ve çekişmesiz yargı işlerinde gerekse bu yargılamalarla bağlantılı geçici hukukî korumalarda, icra takiplerinde, tahkim yargılamasında, hatta hukukî uyuşmazlıklarla ilgili yargılama dışında ortaya çıkan çözüm yollarında, her bir yargılama, çözüm yolu ve uyuşmazlığın niteliğiyle bağlantılı şekilde hukukî dinlenilme hakkına uygun davranılmalıdır.
    Açıklanan hususlar gözetilerek, davacılardan ..."nin yargılama sırasında öldüğü anlaşıldığından, dava dilekçesi ve duruşma gününün adı geçenin tüm mirasçılarına yöntemince tebliğe edilerek, davacı sıfatıyla davayı takip etmeleri için kendilerine olanak tanınması ve bu şekilde taraf teşkilinin sağlanması gerekirken, yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazine, Orman Yönetimi ve ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 31/01/2012 günü oybirliği ile karar verildi.Başkan


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi