Esas No: 2021/10674
Karar No: 2022/6171
Karar Tarihi: 29.03.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/10674 Esas 2022/6171 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, 5607 sayılı yasaya muhalefetten hüküm giyen sanığın temyiz talebini inceledi. Temyiz talebinin kabul edilmesine karar verildi ve hüküm bozuldu. Kararda, müsadere edilen nakil aracının tescil sahibinin suça doğrudan zarar görmediğinin ve temyize yetkisinin olmadığının belirtilerek, davaya katılma talebinin reddedildiği ifade edildi. Sanık için ise 6545 ve 7242 sayılı yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22. ve 5/2. maddelerinin uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle tayin edilmesi gerektiği belirtilerek, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri için yerel mahkemeye görev düştüğü belirtildi. Kararda ayrıca 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasının da göz önünde bulundurulması gerektiği ifade edildi.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi
- 6455 sayılı Yasa
- 6545 sayılı Yasa
- 7242 sayılı Yasa
- 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi
- 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Malen sorumlu ...’in temyiz talebinin incelenmesinde;
Müsaderesine karar verilen nakil aracının tescil sahibi ... olmakla beraber, ...’in talimat mahkemesinde 23.06.2014 günü alınan beyanında; nakil aracını sanık ...’e haricen sattığını, sanık ...’ün de savunmasında aracı tescil dışı satın aldığını beyan etmesi karşısında, suçtan doğrudan zarar görmeyen, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan ...’in vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317.maddesi gereğince REDDİNE,
II.Sanık ...’ün temyiz talebinin incelenmesinde;
Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10 madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/11. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22. ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.