Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2020/160 Esas 2020/1301 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/160
Karar No: 2020/1301
Karar Tarihi: 25.02.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2020/160 Esas 2020/1301 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2020/160 E.  ,  2020/1301 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi




    K A R A R

    Davacı vekilince açılan tapu iptali tescil ve haczin kaldırılması davası sonucunda mahkemece davalı kooperatif aleyhine açılan davanın kabulüne davalı ... aleyhine açılan davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş olup, verilen kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizce yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bu kez Dairemiz kararına karşı davalı ... vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
    Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 20,80 TL harç ve takdiren 450,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine 25.02.2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.





    MUHALEFET ŞERHİ


    Kooperatif üyesi olan davacı, kooperatife olan tüm edimlerini yerine getirdiğini belirterek, hacizlerden arınmış olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesini talep etmiştir.Yerel mahkeme tapu iptal ve tescil talebini kabul etmiş, bağımsız bölüm üzerindeki haczin, belediye tarafından konulduğunu, mevcut haczin kaldırılması görevinin idari yargıya ait olduğunu belirterek, davalı ... açısından açılan davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar vermiştir. Kararın temyizi üzerine Dairemizin Sayın çoğunluğu, tapudaki haciz şerhinin terkini taleplerinin adli yargıda görülmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar vermiştir. Bozma gerekçesinde, tahakkuk ettirilen cezanın ödenmemesi nedeniyle haciz konulduğunu, konulan haczin kaldırılmasında verilen cezanın haklı olup olmaması değerlendirilmediğinden idari yargının görevli olmayacağı belirtilmiştir.
    Türk hukuk sisteminde, alacakların tahsili 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu ile düzenlenmiştir. İcra ve İflas Kanunu"na göre konulan bir haczin kaldırılmasının adli yargının görev alanına gireceğinde tereddüt yoktur. Kamu alacaklarının tahsili İcra ve İflas Kanunu"na göre değil, 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunu"na göre yapılır. Kurumların özel Kanunlarında düzenlenen tahsil dairelerinin her biri idari makamdır ve kamu alacağının tahsili için yaptıkları tek taraflı her işlem idari işlemdir. 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesinde “İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için açılan iptal davalarının” idari yargının görev alanına girdiği belirtilmiştir. Belediye alacakları 6183 Sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilir. Belediyenin tahsil dairesi, 6183 Sayılı Kanun"a göre takip başlatır. Takip kesinleştikten sonra 6183 Sayılı Kanun"un 62. maddesine göre haciz uygular. Kamu alacakları için yapılan takip ve haciz işlemlerinin her biri “idari işlem” dir. İdari işlem olduğu için idari işlemin türüne göre vergi veya idare mahkemesinde bu işlemlerin iptali davası açılmalıdır. İdarenin koyduğu haczin kaldırılabilmesi için, yapılan takip veya haczin Kanuna aykırı ve/veya usulsüz olduğunun tespiti gerekir. Bir idari işlemin Kanuna aykırı veya usulsüz olduğunu ancak idari yargı takdir ve tespit edebilir. Dairemizin Sayın çoğunluğunun “idari karar ve işlem” olgusunu göz ardı ederek, kanunen geçerli bir kamu haczinin adli yargı yerinde kaldırılabileceğine dair görüşe iştirak etmediğimden onanması gereken yerel mahkeme kararının, bozulması üzerine yapılan karar düzeltme talebinin kabulü gerekirken reddine dair çoğunluk görüşüne muhalifim.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.