MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İş yeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ile müştekinin olay sırasında resmi nikah ile evli oldukları, sanık hakkında 6284 sayılı yasa kapsamında tedbir kararı verildiği, olay günü sanığın müştekinin iş yerinin önüne gelerek gidecek yerinin olmadığını, parasının olmadığını, pazartesiye kadar dükkanda kalması gerektiğini söyleyerek işyerinin anahtarını istediği, müştekinin anahtarı vermemesi üzerine, sanığın aynı gece iş yerinin kapısını zorlayarak içeri girdikten sonra iş yerinin arkasındaki odada yatması sebebiyle iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunu işlediği iddia edilen olayda;
Dosya içerisinde 6284 sayılı kanun gereğince düzenlenmiş tedbir kararının bulunmadığı, tedbir kararında müştekinin iş yerine yaklaşmama tedbirinin olup olmadığının belirlenemediği, bu nedenle öncelikle tedbir kararının dosya içerisine alınıp incelenmesi, sanığın bozma sonrası alınan savunmasında, müştekinin işletmiş olduğu...Emlak isimli iş yerinin beraber işlettiklerini, vergi kaydının bulunmadığını, dükkanın anahtarının kendisinde de bulunduğunu, olay tarihinde uzaklaştırma kararı nedeniyle kalacak yeri bulunmadığından dükkanda kalmak zorunda kaldığınını savunduğu anlaşılmakla, söz konusu iş yerinin kime ait olduğu ve kim tarafından işletildiği net olarak saptanması sonucuna göre sanığın suç kastının olup olmadığı da değerlendirilerek hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken bu yönden araştırma yapılmadan eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yargıtay 18. Ceza Dairesinin 07/11/2019 tarih ve 2019/7 Esas - 2019/15744 Karar sayılı bozma ilamından önce verilen ve yalnızca sanık tarafından temyiz edilen 20/02/2015 tarihli kararda sanığın adli sicil kaydında yer alan Çanakkale 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/760 Esas ve 2009/695 Karar sayılı mahkumiyet kararı nedeniyle birinci kez mükerrir sayılmasının 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanık lehine kazanılmış hak teşkil ettiği gözetilmeden, bozma sonrası kurulan hükümde aynı ilam tekerrüre esas alındıktan sonra bu ilam nedeniyle sanığın ikinci kez mükerrir sayılmasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 29.11.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.