17. Hukuk Dairesi 2018/3357 E. , 2020/3400 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının sürücüsü olduğu aracın davacının idaresindeki motorsiklete çarpmasıyla oluşan kazada, davacının vücudunda kemik kırığı oluşacak biçimde yaralandığını, hayati tehlike geçirdiğini, kaza nedeniyle ameliyat olduğunu ve yüzünde kalıcı izler oluştuğunu belirterek 75.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, kusura ve tazminat miktarına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 32.500,00 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 08.05.2017 tarih, 2014/23186 Esas ve 2017/5096 Karar sayılı ilamı ile; "davalı yanın hazır bulunmadığı celsede tahkikat bitirildiğinden, sözlü yargılama için ayrı gün belirlenip davalı yana bildirilmeden karar verilmesi suretiyle usul kurallarına uyulmayışının doğru görülmediği" gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile 32.500,00 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; kaza nedeniyle kafatasında çoklu kırık, sağ omzunda parçalı kırık, el bileğinde kırık ve yüzünde 12 cm"lik sabit iz oluşan davacının zararının ağırlığı ve kazadaki kusur durumu gözetildiğinde, TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde manevi tazminatın belirlenmiş olmasına; kask takmayıp zararı artıran davacının müterafik kusurlu olduğunun kabulünde ve tazminattan indirim yapılmasında bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, dava dilekçesinde faiz isteminde bulunmamışsa da aynı gün (21.06.2013) verdiği maddi hatayı düzeltmeye yönelik dilekçesiyle, davaya konu edilen tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş; mahkemece, faize hükmedilmemiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır ve davalı sürücü haksız fiil failidir. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır ve zarar gören haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Mahkeme tarafından, davacının maddi hatayı düzeltme amacıyla verdiği anlaşılan 21.06.2013 tarihli faiz istemini içeren dilekçesi de dikkate alınarak, hüküm altına alınan tazminat için kaza tarihinden faize hükmedilmesi gerekirken, faizin hüküm altına alınmayışı doğru değil bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları ile davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 2. bendindeki "32.500,00 TL. manevi tazminatın" ibaresinden sonra gelmek üzere "kaza tarihinden
işleyecek yasal faiziyle birlikte" ibaresinin hükme eklenmesine ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.664,83 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.