Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/14171 Esas 2013/1125 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14171
Karar No: 2013/1125
Karar Tarihi: 25.01.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/14171 Esas 2013/1125 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2012/14171 E.  ,  2013/1125 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.10.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak köy adına sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Dava, ... köyü Tüzel kişiliğini temsilen köy muhtarı tarafından dava konusu 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazın köy orta malı olduğu halde kadastro sırasında davalılar adına tespit edildiği iddiasıyla açılmış tapu iptali ile köy adına tescili istemine ilişkindir.
    Davalılar, usulüne uygun tebliğata rağmen davaya cevap vermemişler, duruşmalara da katılmamışlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.
    Davacı köy tüzel kişiliği, dava konusu 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazın evvelden beri köy orta malı olmasına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalar adına tespit edildiğini belirterek, mülkiyet iddiasıyla dava açmış, mahkemecede bu istem kabul edilmiştir. Dosyada mevcut dava konusu, 115 ada 5 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde; senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... ve ... adına tespit edilmiştir. Ancak, dava konusu parsele ilişkin kadastro tespitine eldeki davanın tarafı dışında itiraz edilmiş olması nedeniyle kadastro tutanağı kesinleşmemiştir. Dosyaya mahalline iade üzerine gelen evraklara göre kadastro mahkemesinin 2008/58 esas sayılı dava dosyasında kadastro tespitine
    itiraz davasının devam ettiği görülmektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun kadastro mahkemesinin görevini düzenleyen 25. Maddesi “taşınmaz mal mülkiyetine ve sınırlı ayni haklara, tapuya tescil veya şerh edilecek veyahut beyanlar hanesinde gösterilecek sair haklara sınır ve ölçü uyuşmazlıklarına, kadastroya ve tapu sicilini ilgilendiren benzeri davalara ve özel kanunlarca kendisine verilen işlere bakar...” şeklindedir. Aynı kanunun 27. maddesi ise mahalli mahkemelerde görülmekte olan davaların devrini düzenlemektedir. Genel mahkemelerde görülmekte olan taşınmaz mülkiyetine ilişkin davalarda mahkemenin görevi kadastro tespit tutanaklarının düzenlenmesi ile son bulmakta ve bu davaların özel yetkili kadastro mahkemesine devri gerekmektedir. Ayrıca, genel mahkemelerde kadastro tutanağı kesinleşip, taşınmaz maliki olarak belirlenen kişi ya da kişiler adına tapuda tescil edilmiş, taşınmazların maliklerine karşı tapu kaydının iptali davası açılması mümkündür.
    Bu açıklamaların ışığı altında, eldeki davada kadastro tutanağı kesinleşmediğinden maliki kesin olarak belli olmayan taşınmazın tapu kaydının iptali istenmiş olduğundan başka bir ifade ile, kadastro öncesi mülkiyet iddiası söz konusu olduğundan genel mahkemede görülmesi mümkün değildir. O halde mahkemece davanın kadastro mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, görevsizlik kararı verilerek dosyanın re"sen kadastro mahkemesine devredilmesi gerekirken bu husus gözardı edilerek işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcı istek halinde iadesine 25.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.