Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2626
Karar No: 2019/3933
Karar Tarihi: 20.05.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2626 Esas 2019/3933 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, ilamsız icra yoluyla takip yaptıklarını, ancak davalının kambiyo niteliğine ve zamanaşımına ilişkin haksız itirazları nedeniyle takibin durduğunu, davalının borcuna karşılık davaya konu senedi verdiğini iddia etmiştir. Davalı ise takip konusu bononun zamanaşımına uğradığını ve kambiyo vasfını yitirdiğini, temel ilişkinin ortaklar arası alacaktan kaynaklandığı için beş yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu belirtmiştir. Mahkeme, dosya konusu senetin zamanaşımına uğradığına karar vererek davayı reddetmiştir. Kanun maddeleri: Türk Ticaret Yasası madde 749, Borçlar Kanunu madde 147/4.
11. Hukuk Dairesi         2018/2626 E.  ,  2019/3933 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 17/10/2017 tarih ve 2017/201-2017/1042 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, davalı hakkında ilamsız icra yolu ile takip yaptıklarını, davalının kambiyo niteliğine ve zamanaşımı haksız itirazları ile takibin durduğunu, davalının borcuna karşılık davaya konu senedi verdiğini, davacının Sedef Kireç San. Ltd. Şti.’nin yönetimini abisine yani davalının babasına bıraktığını, yönetimden el çekme karşılığı davalının davacıya bir kısım senetler verdiğini, bu senetlerden bir kısmının ödendiğini, ödenmeyen senetlerin iadesine karşılık davalının yeni senetler düzenleyerek verdiğini, davaya ve takibe konu senedin bu senetlerden biri olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatın hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, takip konusu bononun zamanaşımına uğradığını ve kambiyo vasfını yitirdiğini, 6102 sayılı Türk Ticaret Yasası 749 maddesi uyarınca bonoda zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğunu, davaya konu hisse devrinin 1996 yılında yapıldığını, hisse bedelinin tamamen ödendiğini, ancak davaya konu bononun 2006 tarihli olduğunu, aradan 10 yıl geçtikten sonra borçlunun oğlunun bono düzenlediği iddiasının kabul edilemeyeceğini, borcun varlığı kabul edilse bile borçlunun hisselerin devredildiği davalının babası olması gerektiğini, temel ilişkinin ortaklar arası alacaktan kaynaklanması nedeni ile 5 yıllık zamanaşımı süresinin de dolduğunu, davalıya davaya konu icra takibinden önce tebliğ edilmiş bir ihtarname olmadığını, temerrüde düşürmeden faiz talep edemeyeceğini davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dosya konusu senette vade tarihinin 20.09.2008 olarak belirlenmiş olduğu dikkate alındığında, 20.09.2011 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığı, zamanaşımı süresi dolduğundan davaya konu bono, kambiyo vasfını takip tarihi itibariyle kaybetmiştir. Keşideci ve lehdar olan taraflar arasında temel ilişkinin varlığının kanıtlanması halinde 10 yıllık genel zamanaşımı süresi içinde davacının alacak isteminde bulunabileceği, taraflar arasındaki temel ilişkinin 1996 yılına tekabül ettiği, temelilişkinin de zamanaşımına uğradığı gerekçeleriyle açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, davacının, kötü niyetli olduğunun ispatlanamamış olması nedeni ile tazminat isteminin reddine, karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, şirket hisse devir bedelinin tahsili amacıyla temel ilişkiye dayalı olarak açılan bu davada zamanaşımının 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 147/4 hükmü gereğince beş yıl olmasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi