12. Ceza Dairesi 2013/10375 E. , 2014/12577 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 2863 sayılı Kanunun 65/b, 5237 sayılı TCK"nın 62, 52, 53/1, 51/1-3. Maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ... katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanığın temyiz itirazları bakımından yapılan incelemede;
Sanığın yokluğunda verilip, 16/02/2012 tarihinde tebliğ olunan kararın 1412 sayılı CMUK 310. maddesi gereğince 23/02/2012 tarihine kadar temyiz edilmesi gerekirken, 24/02/2012 tarihinde temyiz edildiği, hüküm tarihi itibariyle temyiz isteminin süresinde olmaması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca sanığın temyiz isteminin isteme uygun olarak REDDİNE,
2-Katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu"nun 11/02/1977 gün A- 322 sayılı kararı ve Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu"nun 10/07/1986 tarihli kararları ile 3. derece arkeolojik sit alanı olarak tescil edilen sınırlar dahilinde yer alan Adana İli, Yumurtalık İlçesi, Ayas Mahallesi 150 ada, 27 parsel sayılı taşınmaza betonarme vasıfta yapı inşa edildiğinin tespit edilmesi üzerinde açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın, dosya kapsamında mevcut savunmalarında, bahse konu yerin sit alanı olduğunu bilmediğini beyan ettiği, ancak, ilk tespitte sadece iş makinesi ile zemini kazılan arazinin yaklaşık bir ay sonra yapılan tespitte, .... Caddesine bakan kenarına 8.90 m. uzunluğunda, kuzey tarafına ise 9.10 m. uzunluğunda kaldırım taşı döşenip, iç kısmının parke taşı ile kaplandığı, demir profil malzemenin üstüne 10 adet çinko monte edildiğinin tespit edilmesi karşısında, sanığın dava konusu yerin sit alanı içerisinde yer aldığını bildiğinin kabulü gerektiği, buna rağmen Kurul"dan izin almaksızın dava konusu taşınmaza fiziki ve inşai müdahalede bulunduğu, anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Bünyesinde koruma, uygulama denetim büroları kurulan idarelerden izin almaksızın veya izne aykırı olarak izinsiz inşai ve fiziki müdahalede bulunanların, 2863 sayılı Kanunun 65/d maddesi gereğince cezalandırılması gerekeceği, bu kapsamda, suça konu taşınmazın bulunduğu ilde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediye Başkanlığı veya İl Özel İdaresi bünyesinde koruma, uygulama denetim bürosu kurulup kurulmadığı araştırılıp, eğer kurulmuş ise, taşınmazın bulunduğu yerin koruma, uygulama denetim bürosunun sorumluluk alanı kapsamında olup olmadığı hususu tespit edilip, hükümden sonra, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1 ve 65/4 maddeleri gereğince sanığın hukuki durumunun yeniden takdir ve tayininde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.