21. Hukuk Dairesi 2019/10 E. , 2019/7982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacılar, Kurum tarafından davalı 1332 doğumlu ... "ya ait olduğu kabul edilen hizmetlerin mürisleri ... "ya ait olduğunun tespitine, muris ..."nın 1996 yılında itibaren vefat tarihine kadar ödenmeyen emekli maaşlarının faizi ile tahsiline, vefat ettiği 2005 yılından itibaren de emekli maaşlarının hak eden mirasçılara ödenmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozma üzerine ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davacılar ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, Kurum tarafından davalı 1332 doğumlu ..."ya ait olduğu kabul edilen hizmetlerin davacıların murisi ..."ya ait olduğunun tespiti, davacıların murisi ..."nın vefat tarihine kadar ödenmeyen emekli maaşlarının yasal faizi ile tahsili ile mirasçılara ödenmesi , hak sahibi kız çocuk ... ile eş ... ’ya ölüm aylığı bağlanması istemine ilişkindir. Mahkemece Dairemizin 2014/21067 Esas, 2015/17576 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonrası davanın kabulü ile ... sigorta sicil numarasında tescilli hizmetlerden 14/10/1964-04/05/1967 tarihleri arasında 28 sicil sayılı işyerinden bildirimi yapılan toplam 445 günlük sigortalılık bildirimi ile bu tarihten sonraki sigortalılık bildirimlerinin 01/07/1940 doğumlu baba adı ... olan davacıların murisi ... ya ait olduğunun tespitine, davacıların murisi ...’ya 19/07/1995 tahsis talep tarihini takip eden aybaşı olan 01/08/1995 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına ve 22/03/2005 ölüm tarihine kadar ki yaşlılık aylıklarının yasal mirasçılarına ödenmesi gerekeceğinin tespitine, davacı ... ’ ya boşandığı 02/05/2006 tarihini takip eden aybaşı olan 01/06/2006 tarihinden itibaren ölüm aylığı bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir. Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan, çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600E, 2007/604K. Sayılı kararı da aynı yöndedir. Yapılacak iş; davacı vekili tarafından dosyaya sunulan, davacıların murisi 1940 doğumlu baba adı ... olan ... adına düzenlenen 14.10.1964 tarihli işe giriş bildirgesinin kurum kayıtlarına intikal edip etmediğini araştırmak, 1973/3-1979/1 tarihleri arasında ... sicil numaralı işyerinden bildirilen 1072 gün hizmet bakımından dosyada davacı murisinin bu işyerinde çalıştığını belirten bir yazılı delil olmaması ve 1322 doğumlu ...’nın bu tarihte hayatta olması nedeniyle özellikle bu dönem bakımından işyeri bordrosunda kayıtlı tanıkları dinlemek, beraber çalıştıkları ...’nın davacıların murisi olup olmadığını açıklattırmak, ... , ... , ... , ... , ... , ... sicil numaralı işyerlerinin dosyada mevcut dönem bordrolarından resen tanık seçmek ve dava konusu çalışmaların aidiyeti ile ilgili usulüne uygun şekilde ifadelerini almak, bu işyerlerinden davacı murisinin şahsi dosyasını, çalışmasına ilişkin kayıt ve belgeleri istemek, dahili davalı ...’ya (1332 ... doğumlu baba adı ... ... - ... nufusuna kayıtlı) dava konusu hizmetler dikkate alınarak Kurum tarafından yaşlılık aylığı, ya da mirasçılarına ölüm aylığı bağlanıp bağlanmadığını sormak ... ’nın ölüm aylığı tahsis talep dilekçesi olup olmadığını Kurumdan sormak ve nizalı hizmetlerin davacıların murisine ait olup olmadığını belirleyerek yaşlılık aylığı ve ölüm aylığı koşullarının oluşup oluşmadığını ayrı ayrı değerlendirmek,davacılardan ... "nın talebi hakkında da olumlu olumsuz hüküm kurmaktan ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, yazılı şekilde eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar ve davalı Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 23/12/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.