6. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/15359 Karar No: 2012/4202 Karar Tarihi: 15.03.2012
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2011/15359 Esas 2012/4202 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, borçlu ortağın alacaklısı tarafından İİK.nun 121.maddesine dayalı olarak alınan yetkiye istinaden açılan, iki adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin davada, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş ancak davalı borçluya duruşma günü ve saatini bildirir davetiye ile dava dilekçesi tebliğ edilmediği ve satışın ne şekilde yapılacağı ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının kararda gösterilmediği gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. HUMK.nun 73. maddesine göre mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesidir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek karar bozulmuştur.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2011/15359 E. , 2012/4202 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından İİK.nun 121.maddesine dayalı olarak alınan yetkiye istinaden açılan, iki adet taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiş, kararı davalı borçlu ... vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMUK.nun 569.maddesi hükmü uyarınca davada bütün paydaşların (ortakların) yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, her şeyden önce tarafların yargılama gününü bilmeleri ile mümkündür. HUMK.nun 73. maddesine göre mahkeme tarafları dinlemeden, onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için uygun şekilde davet etmeden hükmünü veremez. Hukuk mahkemelerinde asıl olan tarafların huzuru ile yargılamanın yürütülmesidir. Olayımıza gelince; dava konusu taşınmazda ortak olan davalı ..."ya, duruşma gün ve saatini bildirir davetiye ile dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir. Bu şekilde davalının savunma hakkı engellenmek sureti ile yokluğunda karar verildiği anlaşıldığından, adı geçen davalıya usulüne uygun olarak duruşma gün ve saatini bildirir davetiye ile dava dilekçesi tebliğ edilerek, taraf teşkilinin sağlanması ve ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulması doğru değildir. Kabule göre de, satışın ne şekilde yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının kararda gösterilmemesi de doğru görülmemiştir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: kararın yukarıda yazılı nedenle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek BOZULMASINA , istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.