Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/6520
Karar No: 2016/8399
Karar Tarihi: 14.04.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/6520 Esas 2016/8399 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi         2015/6520 E.  ,  2016/8399 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
    2-Davacı; davalı ..."nda, Belediye İş Sendikasına üye sendikalı işçi olarak, 1982 yılında çalışmaya başladığını ve 2012 yılında emekli olduğunu, toplu iş sözleşmesi ile işçilere sağlanan haklardan faydalanması gerekirken faydalandırılmadığını iddia ederek giyecek yardım, sorumluluk zammı, gece zammı, ücretli izin, fazla mesai, bayram tatili ve hafta sonu ücretleri alacağını talep etmiştir.
    Davalı; zamanaşımı definde bulunduklarını ve davacının son beş yıl belediyede temizlik işlerinde çalıştığını ve talep ettiği bütün ücretlerin kendisine ödendiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Taraflar arasında davacının, davalı işyerinde uygulanmakta olan toplu iş sözleşmesi gereği giyim yardımına hak kazanıp kazanamayacağı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunun 9 uncu maddesinde, toplu iş sözleşmesinin tarafı olan işçi sendikasına üye olanların toplu iş sözleşmesinden yararlanabileceği kurala bağlanmıştır. Anılan hükme göre, imza tarihinde üye olanlar toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girdiği tarihten, imza tarihinden sona üye olanlar ise üyeliklerin taraf sendikası tarafından bildirildiği tarihten itibaren toplu iş sözleşmesinden yararlanırlar.
    Yürürlükte olan bir toplu iş sözleşmesinden dayanışma aidatı ödenmesi koşuluyla yararlanma da yasada ifadesini bulmuştur. Dayanışma aidatı ödeme suretiyle yararlanma talep tarihinden itibaren geçerlidir.
    Somut olayda; davacı, davalı işyerinde uygulanmakta olan TİS gereği kendisine ödenmesi gereken giyim yardımının ödenmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise davacının kendilerinden hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyada giyim eşyası fiyatlarına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı için piyasa fiyatlarına göre hesaplama yapıldığı bildirilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazlarında toplu iş sözleşmesinde düzenlenen giyim yardımı malzemelerinin fiyatlarını ... Mağazalarından sorarak ödediğini savunmuş ve buna ilişkin belgeleri ibraz etmiştir. Gerçekten alınan cevabi miktarlar ile davalının yapmış olduğu ödemeler uyuşmaktadır. Böyle olunca davacının giyim yardımı alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
    3-Taraflar arasında davacının kullandırılmayan yıllık izin süreleri ve buna bağlı olarakta yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 59 uncu maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
    Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.
    Aktin feshi halinde kullanılmayan yıllık izin sürelerine ait ücret, işçinin kendisine veya hak sahiplerine ödenir. Böylece, iş sözleşmesinin feshinde kullanılmayan yıllık ücretli izin hakkı izin alacağına dönüşür. Bu nedenle zamanaşımı da iş sözleşmesinin feshinden itibaren işlemeye başlar.
    Yıllık izin hakkı Anayasal temeli olan bir dinlenme hakkı olup, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında ücrete dönüşmez ve bu haktan vazgeçilemez. İşçinin iş sözleşmesinin devamı süresinde kullanmadığı yıllık izinlere ait ücreti istemesi mümkün değildir. Bu nedenle, işçinin iş sözleşmesinin devamı sırasında izin hakkının bulunduğunun tespitini istemesinde hukuki menfaati vardır.
    Somut olayda; davacı yıllık izin ücreti alacağının bulunduğunu iddia etmiş, davalı taraf ise davacının hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının tüm çalışma süresi boyunca hak etmiş olduğu yıllık izin süresinden dosyada bulunan kayıtlara göre davacının kullanmış olduğu izinler düşülerek hesaplama yapılmış ise de davalı işveren temyiz dilekçesi ekinde davacıya ait daha önce sunmadığı bir kısım yıllık izin kullandırma belgeleri sunmuştur. Sunulan bu belgeler hakkın özünü kaldıracak nitelikte belgeler olduğundan, yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği dikkate alınarak, bu belgelerin değerlendirmeye alınabilmesi için kararın bozulması gerekmektedir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 14/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi