Esas No: 2018/3944
Karar No: 2021/1689
Karar Tarihi: 18.03.2021
Danıştay 4. Daire 2018/3944 Esas 2021/1689 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/3944
Karar No : 2021/1689
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 2011 yılı hesap ve işlemlerinin sahte belge kullanma fiili yönünden sınırlı olarak incelenerek için hazırlanan vergi inceleme raporuna istinaden defter ve belgelerinin ibraz edilmediği gerekçesiyle re'sen tarh edilen 2011/1 ila 12 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının bilinen son adresinde kendisine tebliğ yapılması gerekirken, davacının yurt içi işyeri ve ikametgah adresleri ile mernis adresini içerir UYAP çıktısından da anlaşılacağı üzere, davacının hiçbir zaman ikamet ve işyeri adresi olmayan boşandığı eski eşinin adresinde eski eşine tebliğ edildiği, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı davacı hakkındaki vergi incelemesi neticesinde vergi müfettiş yardımcısının yaptığı cezalı tarhiyat önerisi ile bu öneri üzerine davalı idarece yapılan davaya konu cezalı tarhiyatların sebebi olan davacı tarafından defter ve belgelerin ibraz edilmemesi fiili, defter belge isteme yazısının davacıya hukuken geçerliliği bulunmayacak bir şekilde tebliğ edildiği gerekçesiyle cezalı tarhiyatlarda hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri, vergilendirmeyle ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak, adresleri bilinmeyenlere ilan yoluyla tebliğ edileceği, 94. maddesinde, tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere, tüzel kişilere yapılacak tebliğin, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmıyan teşekküllerde ise bunları idare edenlere veya temsilcilere yapılacağı, tüzel kişilerin mütaaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılmasının kafi olduğu, tebliğin, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müsdahdemlerinden birine yapılacağı, 102. maddesinde, tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarfın posta idaresince muhatabına verileceği ve keyfiyetin muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunacağı, muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memurunun durumu zarf üzerine yazacağı ve mektubun posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderileceği, bu işlemlerin komşulardan bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunacağı, 103. maddesinde muhatabın adresi hiç bilinmezse, bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse, başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa tebliğin ilanen yapılacağı, 104. maddesinde ilanın ne şekilde yapılacağı kurala bağlanmış olup 101. maddesinde ise bilinen adresler sayılmak suretiyle gösterilmiştir.
Dosyasının incelenmesinden, davacının 2011 yılı hesap ve işlemlerinin sahte belge kullanma fiili yönünden sınırlı olarak incelemesi için yasal defter ve belgelerin ibrazı amacıyla vergi incelemesini yapan vergi müfettiş yardımcısı tarafından yazılan yazının, davacının boşandığı eski eşinin adresinde eski eşine tebliğ edildiği, istenilen defter ve belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle de davaya konu cezalı tarhiyatların yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, her ne kadar defter belge isteme yazısının davacıya hukuken geçerliliği bulunmayacak bir şekilde tebliğ edildiği gerekçesiyle dava konusu tarhiyatları kaldıran mahkeme kararına ilişkin davalı idarenin istinaf başvurusu Vergi Dava Dairesince reddedilmişse de davacının, defter belge isteme yazısının tebliğ edildiği belirtilen adreste tebliğ öncesinde oturup oturmadığının tespitine yönelik ve davalı idarenin de bu adresi nasıl tespit ettiğine ilişkin ilgili davalı idare, diğer kurum ve kuruluşlar nezdinde bir araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiğinden tarhiyatları kaldıran mahkeme kararına ilişkin davalı idarenin istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan yapılan araştırmalar neticesinde tebliğin usulüne uygun olduğuna karar verilmesi durumunda ise;
Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun 08/02/2019 tarih ve E:2013/3, K:2019/1 sayılı kararıyla; davacılar tarafından, mücbir sebep olmaksızın inceleme elemanına ibraz edilmeyen yasal defterler ve belgelerin mahkemeye sunulabileceğinin ileri sürülmesi halinde, bu defter ve belgeler davacıdan istenilip, defterlerdeki kayıtlar incelenip, bu kayıt ve belgeler hakkında davanın diğer tarafı olan vergi dairesinin görüşü ve saptamaları da alınarak yapılacak hukuki değerlendirmeye göre karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, oluşan içtihat aykırılığının bu doğrultuda birleştirilmesine karar verilmiştir.
Bu durumda, davacının ilk derece mahkemesince yapılan yargılama aşamasında ibraz edebileceğini belirttiği defter ve belgeler istenilip, Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulunun anılan kararında belirtilen inceleme yapılarak karar verilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 18/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.