15. Ceza Dairesi 2017/13461 E. , 2020/574 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi : ...
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Sanıklar hakkında katılan ...’e yönelik;
1-TCK’nın 158/1-f, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK’nın 204/1, 62, 53, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanıklar hakkında katılan ...’na yönelik;
TCK’nın 158/1-e, 43/1-2, 62, 52, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık suçları ile resmi belgede sahtecilik suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, şikayetçi vekili ve sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suçtan katılan sıfatını alabilecek şekilde zarar görmüş bulunan ve kamu davasına katılma talebi olan şikayetçi kurum vekilinin talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş ise de şikayetçi kurum vekilinin hükümleri temyiz etmesi karşısında, şikayetçi kurumun hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu belirlenerek ve 5271 sayılı CMK"nın 237/2 ve 238. maddeleri uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde, sanık ...’in kardeşi olan ...in sağlık güvencesi bulunmaması nedeniyle kendi kimliği ile tedavi gördüğü hastanede vefat etmesi neticesinde, sanık ...’in gerçek kimliği üzerinden ölü kaydı düşülmesi üzerine sanığın da kendisini kardeşi...olarak tanıtarak, gerçekte eşi olan ... adına olan adli emanetin 2010/1116 ve 2010/3288 sıralarında kayıtlı bulunan suça konu 11 adet çeki keşide ederek...Boya isimli şirkete alışveriş karşılığında verdiği, daha sonra çekin bankaya ibrazında karşılığının bulunmadığı, sanıkların bu şekilde katılan ...’e karşı atılı resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddia olunan olay ile sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde sanık ...’in gerçek kimliği üzerinden ölü kaydı düşülmesi üzerine sosyal güvenlik kurumundan ölüm aylığı alarak atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan olayda;
...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 02.06.2010 tarih ve 2010/217-334 sayılı kararından, davalı ..."nun halen sağ olduğu, kardeşi Ahmet"in rahatsızlığı nedeniyle hastaneye yattığı ve ..."in sosyal güvencesinden yararlandığı, Ahmet"in tedavi gördüğü sırada ölmesi üzerine hastane görevlileri tarafından belgelere göre ..."in ölüm raporunun düzenlendiği ve ..."in nüfus kaydına ölü şerhinin verildiği anlaşıldığından, sanık ..."nun nüfus kaydındaki ölüm kaydının iptaline, bu kişinin sağ olduğunun tespitine karar verildiği gözetilerek yapılan incelemede;
1-Sanıkların katılan ...’e yönelik eylemleri hakkında yapılan incelemede;
Belgede sahtecilik suçlarında, aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu çekler duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle özellikleri duruşma tutanağına yazılarak gerekçeli kararda aldatma niteliğini taşıyıp taşımadıkları tartışılıp sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının değerlendirilmesi ayrıca denetime olanak verecek şekilde suça konu belgelerin asıllarının dosya içerisinde bulundurulması gerektiği, sanık ...’in de aşamalarda değişmeyen savunmasında, suça konu çekleri kendisinin keşide ederek ticari alışveriş karşılığında katılan şirket yetkilisine verdiği eşi...adına çek düzenleme yetkisinin bulunduğunu savunması, yine banka ve sanık tarafından dosyaya sunulan 24/08/2006 tarihli vekaletname ile çekin keşidecisi olan Hüsniye"nin sanığın gerçekte kardeşi olan...adına çek keşide etme yetkisini de içeren vekaletname vermesi, suça konu çek yönünden imza inkarı bulunmayıp alacaklı şirkete ödeme yapıldığına dair 28/07/2009 tarihli tahsilat belgesi sunmuş olması, davanın mükerrir olduğunu da savunması karşısında, UYAP kayıtlarından yapılan incelemede sanık ... ve eşi olan ... hakkında... 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/277 esas, 2013/384 karar sayılı dava dosyasında katılan ... olup ona yönelik bir adet çek kullanıldığının iddia edilmesi nedeniyle dava dosyasının getirtilip incelenerek davaların birleştirilmesi hususunun düşünülmesi, birleştirilememesi halinde ise ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi-belgelerin onaylı örneklerinin alınması, davaların mükerer olup olmadığı veya zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
2-Sanıkların şikayetçi Sosyal Güvenlik Kurumu’na yönelik eylemleri hakkında yapılan incelemede;
Gerekçeli Karar bölümünde "Sanık ..."in kardeşi olan......"nun sanık ..."in bilgisi dahilinde sanık ..."e ait sağlık karnesi ile ...Hastanesinde tedavi gördüğü,......"nun 06/03/2005 tarihinde öldüğü, ancak nüfus kayıtlarına ölen olarak sanık ..."nun ölüm kaydının düşüldüğü, bu durumdan istifade eden sanık ... ile eşi sanık ..."nin 892646659 bağkur nolu sanık ..."nun ölüm aylığını 01/04/2005 ila 01/07/2009 tarihleri arasında aldıkları," belirtilmiş ise de; dosya içinde hangi tarihler arasında ve toplam ne kadar ölüm aylığı ödendiğine dair belge bulunmadığından, gerçeğin kuşkuya yer bırakmaksızın tespiti amacıyla hangi tarihler arasında ve toplam ne kadar ölüm aylığı ödendiğine dair belgenin, tefrik kararı öncesine ait... 3.Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2010/60 esas sayılı dosyasında var ise aslının veya onaylı örneğinin alınarak bu dosya içine konulması aksi takdirde ilgili kurumdan bu hususun sorularak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçları yönünden; 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j), (k) ve (l)bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken, menfaat miktarının tespit edilmediği
Kanuna aykırı olup, şikayetçi vekili ve sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21/01/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.