14. Hukuk Dairesi 2012/14501 E. , 2013/1084 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.06.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, davalının 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazının 1.000 metrekarelik kısmını noterde düzenlenen 31.01.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile murisleri ...’a satmayı vaat ettiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 21.04.2010 tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle gösterilen 1.000 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile ifrazen davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
Dairemizin 19.04.2011 gün ve 2011/4206 E.,2011/5199 K. sayılı ilamı ile dava konusu 159 ada 1 parsel sayılı taşınmazın belediye mücavir alan sınırları içinde ancak imar planı sınırları dışında kaldığının Belediye Başkanlığı tarafından bildirildiği, uyuşmazlığın niteliğine göre, 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinin son fıkrası nazara alınarak taşınmazın bulunduğu yerde yapılaşma bulunup bulunmadığı ve nizalı kesimin parselden ifrazının mümkün olup olmadığı merciinden sorulup, alınacak cevaba ve oluşacak duruma göre sonuca gitmek gerekirken bu husus gözetilmeden ifrazen tescile karar verilmesi doğru görülmediğine işaretle bozulmuştur.
Mahkemece, Belediye Başkanı tarafından taşınmazın ifrazının mümkün olduğunun bildirildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 159 ada 1 parsel sayılı
taşınmazın 21.04.2010 tarihli bilirkişi raporunda kırmızı renkle gösterilen 1.000 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile ifrazen davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulmakla birlikte bozma doğrultusunda gereken araştırma yapılmaksızın karar verilmiştir.
Dava konusu ... ili, Merkez, Şehit ... mahallesi, köyiçi mevkii, kagir ev ve bahçesi vasıflı, 159 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 2.447,36 m2 olarak davalı ... adına kayıtlı olup ... 1. Noterliğinin 31.01.2001 günlü ve 2856 no"lu düzenleme şeklindeki satış vaadi sözleşmesi ile davalı tarafından, davacıların murisi ..."a satışı vaat edilmiştir. Belediye Başkanı tarafından gönderilen 18.10.2010 ve 09.02.2012 tarihli yazı cevaplarında, dava konusu taşınmazın imar planı sınırları dışında kaldığı, 23.03.2012 tarihli yazı cevabında, taşınmazın üzerinde yapılaşma olduğundan ifraz edilebileceği bildirilmiştir. Kolluk araştırması sonucu 21.04.2012 tarihli tutanak ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde davalının ev ve ahırının bulunduğu tespit edilmiştir.
Mahkemece, Belediye Başkanı tarafından gönderilen ifrazın mümkün olduğuna ilişkin yazı cevabına dayanılarak taşınmazın ifrazen tesciline karar verilmiş ise de 5393 Sayılı Belediye Kanunun 34/i maddesinde Belediye Encümeninin görevleri arasında diğer kanunlarla verilen görevleri yerine getirmek sayılmış olup 3194 Sayılı İmar Kanunun 16. maddesi gereğince belediye ve mücavir alan hudutları içindeki gayrimenkullerin re"sen veya müracaat üzerine tevhid veya ifrazı, bunlar üzerinde irtifak hakkı tesisi veya bu hakların terkini, bu Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygunluğu belediye encümenleri veya il idare kurullarınca onaylanacağı hükme bağlanmıştır. Dava konusu taşınmazın da belediye mücavir alanı içinde olup ifrazının mümkün olduğunun anlaşılması halinde Belediye Ve Mücavir Alan Sınırları İçinde ve Dışında Planı Bulunmayan Alanlarda Uygulanacak İmar Yönetmeliği hükümleri gereğince düzenlenecek ifraz krokisinin Belediye Encümeni tarafından onaylanması gerekir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde Belediye Başkanı tarafından ifrazın mümkün olduğuna ilişkin yazı cevabı ile yetinilerek taşınmazın ifrazen tesciline karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.01.2013 tarihinde karar verildi.