Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, mağdur sanık ..."ın, şikayetçi olmadığını beyan ederek katılan sıfatını kazanmadığı ve temyiz dilekçesinin kapsamından hükmü sadece sanık sıfatıyla temyiz ettiği belirlenerek ve sanığın tehdit eylemini uzlaşmaya tabi olmayan kamu görevlisine görevi nedeniyle yaralama eylemiyle birlikte işlemesi nedeniyle uzlaşma hükümlerinden faydalanamayacağı belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanığa yükletilen tehdit ve yaralama eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu ögelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Sanık hakkında yaralama suçundan kurulan hükümde TCK"nın 58. maddesi gereğince hapis cezası tercih edilmiş olmasına karşın, hükmolunan hapis cezası TCK"nın 50/2. maddesine aykırı olarak adli para cezasına çevrilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Cezaların eleştiri dışında cezaların kanuni bağlamda uygulandığı, Anlaşıldığından, sanık ..."ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 14.11.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.