Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/17456
Karar No: 2012/498

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2011/17456 Esas 2012/498 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2011/17456 E.  ,  2012/498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında Yeşilköy köyü 114 ada 6 ve 10 parsel sayılı sırasıyla 2655,85 m2 ve 2068,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, senesizden ve belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kök muris ..."ye ait olduğu, mirasçılarına intikal ettiğini bu yere ait Nisan 1926 tarih 26 numarada tapuda kayıtlı olduğunu, tespitin iptal edilerek kendisi ile davalı adına eşit oranda tespit ve tescili iddiasıyla dava açmıştır. Orman Yönetimi, keşiften sonra mahkemenin ihbarı üzerine 114 ada 10 parsel yönünden davaya müdahil olmuştur. Mahkemece davanın reddine ve müdahil Orman Yönetiminin davasının kısmen kabulüne ve dava konusu 114 ada 6 parselin tespit gibi davalı adına, 114 ada 10 parselin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından 114 ada 6 ve 10 parsele, davalı ... tarafından ise 114 ada 10 parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1744 sayılı Yasaya göre 03.02.1982 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 2896 sayılı Yasaya göre 21.10.1985 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
    Hükme dayanak alınan uzman orman bilirkişi raporunda uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına ile eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazlardan 114 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında kalan orman sayılmayan yerlerden olduğu, 114 10 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde kalan ve orman sayılan yerlerden olduğu saptanarak yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş isede yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmaya yeterli değildir.
    Şöyleki; mahkemece hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazlardan 114 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında kalan orman sayılmayan yerlerden olduğu, 114 ada 10 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde kalan ve orman sayılan yerlerden olduğu belirtilmişsede; 417-418-419-420-421 OS noktaları ile çevrili, bulunan 14 numaralı orman içi ziraat poligonundan oluşan kesinleşmiş tahdit haritasının ölçeği kadastro paftasının ölçeğine ve kadastoro pafatsının ölçeğide tahdit haritasının ölçeğine dönüştürülmek suretiyle haritalar birbiri üzerine aplike edilmediği gibi çekişmeli taşınmazların konumu tahdit haritasının üzerinde nokta olarak işaretlenmek suretiyle gösterilmiştir. Rapor bu
    haliyle denetime olanak vemediği gibi hüküm kurmayada yeterli değildir. Kaldıki; dairece iade kararı ile aldırtılan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen 19.01.2011 tarihli ek raporda; 114 ada 6 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi dışında kalan orman sayılmayan yerlerden olduğu, 114 ada 10 parsel sayılı taşınmazın orman tahdidi içinde kalan ve orman sayılan yerlerden olduğu yine lokal olarak belirlendiği halde, haritaların ölçeklerinin denkleştirilmesi ve çakıştırlmak suretiyle alınan 01.12.2011 tarihli ek raporda ise; çekişmeli her iki 114 ada 6 ve 10 parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu belirlenmiş böylece hükme dayanak alınan rapor ile ek rapor çeliştiği gibi ek raporlar dahi birbiriyle çelişkili bulunmaktadır. Uygulamayı denetleme olanağı vermeyen rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
    Kural olarak; bir yerde kesinleşmiş tahdidin bulunması halinde o yerde bulunan çekişmeli taşınmazların hukuki durumunun uzman orman bilirkişi eliyle yöntemine uygun bir şekilde tahdit haritasının uygulanması suretiyle çözümlenmesi gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, aşağıda belirlenen yöntemle kesinleşmiş tahdit haritasının ölçeği kadastro paftasının ölçeğine ve kadastoro pafatsının ölçeğide tahdit haritasının ölçeğine dönüştürülmek, haritalar birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar ve tüm komşu taşınmazlarla birlikte 114 numaralı ada bazında uygulanması gerekir.
    Ayrıca; dosyadaki bilgi ve belgelere göre; davalı ... ..., davacı ... ..."nin amcasıdır. Davacı dava dilekçesinde, Nisan 1926 tarih 26 numaradan 20.05.1958 tarih 17 numaraya kadar intikalen gelen ve yapılan genel arazi kadastrosunda revizyonu olmadığı bildirilen kök murise ait dayanak tapu kaydına dayanmaktadır. Anılan tapu kaydı keşifte uygulanmadığı ve tapu kaydı maliki ile davacı ve davalılar arasında kurulması gereken ırsi veya akdi bağın ne olduğu araştırılmadığı gibi, sadece davalının ibraz ettiği ve ortak miras bırakanları olan muris ..."nin haricen taşınmazı oğlu davalı ... Güvendiye satışına ilşkin harici satış senedinin uygulanması suretiyle yetinilmiş ve buna göre hüküm kurulmuştur.
    Bu nedenle; Öncelikle, davacı tarafın dayandığı Nisan 1926 tarih 26 numaradan 20.05.1958 tarih 17 numaraya kadar intikalen gelen tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittilerinin çıkartılması ve yapılan genel arazi kadastrosunda başka parsellere revizyonu olup olmadığı sorulup alınacak cevabın dosyaya konulması, bumdan sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın ve 114 numaralı ada bazında çevresindeki
    tüm komşu parsellerin orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, dayanılan tapu kaydının yerel bilirkişi ve fen bilirkişi aracılığı ile yapılacak uygulamada çekişmeli taşınmaz ya da taşınmazlara uyup uymadığı, tapu kapsamında kalıp kalmadığı saptanmalı, uygulanan tapu kaydının uyduğunun kabulü halinde de hudut ve miktarı itibariyle kapsamı belirlenmeli, tapu kaydı maliki ile davacı ve davalılar arasında kurulması gereken ırsi veya akdi bağın ne olduğu araştırılmalı, davalının ibraz ettiği ve ortak miras bırakanları olan muris ..."nin haricen taşınmazı oğlu davalı ..."ye satışına ilişkin 01.09.1976 tarihli harici satış senedinin uygulanması suretiyle dava konusu taşınmazlardan hangisine ilişkin olduğu belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve uygulamaya dayalı bilirkişinin denetim olanağı vermeyen yetersiz raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ile davalı ..."nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 30.01.2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi