Resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6270 Esas 2019/1637 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6270
Karar No: 2019/1637
Karar Tarihi: 19.02.2019

Resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6270 Esas 2019/1637 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararında, sanığın daha önce resmi belgede sahtecilik suçundan aldığı cezanın tekerrüre esas olduğu belirtilerek, hem bu suçtan hem de resmi belge düzenlerken yalan beyan suçundan mahkum edildiği ifade edildi. Kararda, temel cezanın hapis cezası olarak belirlenmesi gerektiği gözetilmediği belirtildi ve bu nedenle kararın bozulmadığı belirtildi. Yargılama sürecinde işlemlerin hukuka uygun şekilde yapıldığı, delillerin ve görüşlerin gerekçeli kararda yer aldığı ve sanığın eylemlerinin doğru şekilde değerlendirildiği ifade edildi. Karar, oy birliğiyle onandı.
Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 58. maddesi (6 ve 7. fıkraları) ve 3. fıkrası.

11. Ceza Dairesi 2018/6270 E. , 2019/1637 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanığın adli sicil kaydındaki resmi belgede sahtecilik suçundan verilip 08.01.2013 tarihinde kesinleşen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin İzmir 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/66 esas ve 2008/22 karar sayılı mahkûmiyet hükmünün tekerrüre esas oluşturduğunun; bu nedenle sanık hakkında TCK’nin 58. maddesinin 6 ve 7. fıkralarının uygulanması ve aynı maddenin 3. fıkrası gereğince resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçundan kurulan hükümde temel cezanın hapis cezası olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni sayılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiillerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiillere uyan suç tipleri ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümlerde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükümlerin ONANMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.