13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/12369 Karar No: 2013/23078 Karar Tarihi: 26.09.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/12369 Esas 2013/23078 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/12369 E. , 2013/23078 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalının hesabına 23.10.2007 tarihinde borç olarak gönderdiği 710.000 TL ile 2001 senesinden kalan ödünç verdiği 45.000$ alacağının ödenmediğini ileri sürerek davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, hesaplarına gönderilen banka havalesinin davacıya verilen borcun geri ödemesi olduğunu, 2001 yılından kalma da herhangi bir borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ödünç ilişkisine dayalı olarak geri verilmediği iddia olunan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Davalı, 2001 yılından kaldığı öne sürülen alacağı tümüyle reddetmiş, davacı hesabından virmanla aktarılan 710.000 TL nin ise davacıya borç olarak verilen paranın iadesi olduğunu savunmuştur. Davacı alacağını ispat için yalnızca taraflar arasında geçtiğini ileri sürdüğü elektronik posta yazışmalarını sunmuş, mahkemece bu yazışmalar üzerinden alacak miktarının tespiti yönünde bilirkişi incelemesi yapılarak kısmen kabul neticesine varılmıştır. Ne var ki, davalı, elektronik posta gönderilerinin kendilerine ait olduğunun ispatlanması gerektiği gibi aksi düşünülse dahi delil olarak kabul edilemeyeceklerini dile getirmiştir. Dosya içerisindeki e-mail yazışmalarının tarihleri ve dava tarihi de dikkate alındığında, henüz 6100 sayılı HMK yürürlüğe girmemiş olup bu belgelerin yazılı delil başlangıcı olarak dahi kabul edilmesi mümkün değildir. Bu halde mahkemece davacının, borç olarak verildiğini ileri sürdüğü ve miktar itibariyle senetle ispat sınırı dahilinde kalan alacak iddiasını yasal delillerle ispatlaması gerekirken bu hususta sunmuş olduğus yazılı delil bulunmamakla birlikte, dava dilekçesinde "her türlü delil" denilmek suretiyle yemin deliline de dayandığının kabulü ile davacı tarafa bu delili hatırlatıldıktan sonra neticesine göre hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup hükmün bozulmasını gerektirir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.