Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3169
Karar No: 2020/657
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3169 Esas 2020/657 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalıya satılan ürünlere ilişkin alacak davasında, fatura tutarı olan 190.604,15 USD'nin, ayıplı ve iade edilen ürün bedeli düşüldüğünde kalan bakiyesinin davalı tarafından ödenmediği ileri sürülmüştür. İlk derece mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiş ve davalı tarafından istinafa başvurulmuştur. Bölge adliye mahkemesi ise davalının yargılama sırasında incelenen 2008 ve 2009 yıllarına ait ticari defterlerinde dava konusu faturaların yer aldığını ve dava tarihi itibariyle bu faturalardan dolayı davacıya kendi defterlerinde 132.784,63 USD borçlu gözüktüğünü belirterek, istinaf taleplerini reddetmiştir. Kararda, dosyadaki deliller ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması nedeniyle bütün temyiz itirazlarının reddiyle hüküm onanmış ve dosya İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi: Borçlar Kanunu'na göre belirlenmiş faiz oranlarının uygulanmasını düzenler.
19. Hukuk Dairesi         2018/3169 E.  ,  2020/657 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
    SAYISI : 2018/966-2018/1118
    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    SAYISI : 2009/801 - 2017/1182

    Taraflar arasında görülmekte olan alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, taraflar arasındaki satış sözleşmesine istinaden davalıya satılan ürünlere ilişkin 4 adet fatura tutarından ayıplı ve iade edilen ürün bedeli düşüldüğünde bakiye kalan 190.604,15 USD"nin davalıya yapılan ihtara rağmen ödenmediğini ileri sürerek, 190.604,15 USD"nin yabancı para borcuna ilişkin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının davacıdan ithal ettiği ürünleri yurt içinde sattığını, davalının piyasaya sattığı ürünlerden ayıplı çıkanlar nedeniyle davacının sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle taraflar arasındaki cari hesabın sürekli değiştiğini, son tüketiciler tarafından davalıya iade edilen ayıplı ürünler nedeniyle davacının davalı uhtesinde 200.000 USD riski bulunduğunu, davacıdan bu nedenle teminat talep edilmesine rağmen davacının bu yönde bir eylemde bulunmadığını, davacının davalıya bu nedenle teminat vermesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu faturaların 2008 yılına ait olduğu, 2008 yılı ile dava tarihi olan 2009 yılına ait davalı ticari defterlerinin incelendiği, davaya konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve dava tarihi itibariyle davalının bu faturalar nedeniyle kendi defterlerinde davacıya 132.784,63 USD borçlu gözüktüğü, davalı vekilinin 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin de incelenmesini talep etmesine rağmen davanın 2008 yılına ilişkin 4 adet faturaya dayalı alacak davası olduğu, cari hesaba dayalı olarak açılmış bir dava olmadığı gibi davanın 2009 yılında açıldığı ve davalı tarafından dava açıldıktan sonra yapılmış bir ödeme iddiası bulunmadığından, cari hesap ilişkisine ve dava tarihinden sonraki yıllara ilişkin ticari defterlere göre karar verilmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 132.784,63 USD"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesine göre hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davalı vekili her ne kadar davalının 2010 ve 2011 yılı defterinin de incelenmesini istemiş ise de, davalının yargılama sırasında incelenen 2008 ve 2009 yıllarına ait ticari defterlerinde dava konusu faturaların yer aldığı ve dava tarihi itibariyle bu faturalardan dolayı davacıya kendi defterlerinde 132.784,63 USD borçlu gözüktüğünün anlaşıldığı, ayrıca işbu davanın cari hesaba dayalı alacak istemli olmayıp 4 adet faturaya dayalı alacak istemine ilişkin olması hususları ile davadan önce ayrıca bir ödeme yapıldığı ya da tespit edilenlerin dışında bir iadenin olduğu ileri sürülmediği dikkate alındığında bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, yine davalı vekilince alınan bu malların raf ömrü ve 2 yıllık garanti süresi gözetilerek 2010 ve 2011 defterlerinin de incelenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de işbu davanın 16/07/2009 tarihinde açıldığı, davalıya ait 2008 ve 2009 yılları ticari defterlerinin incelendiği, şayet şartlar varsa davadan sonraki iadeler konusunda da davalının davacıdan talepte bulunabileceği hususları gözetildiğinde bu konudaki istinaf taleplerinin de yerinde olmadığı, dava konusu alacağın konkordato teklifinde esas alınan ve oylamaya dahil edilen alacaklardan olduğu yolunda bir iddiada bulunulmadığından bu konudaki istinaf taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi