19. Hukuk Dairesi 2018/3169 E. , 2020/657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2018/966-2018/1118
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2009/801 - 2017/1182
Taraflar arasında görülmekte olan alacak davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul BAM 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ..."nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, taraflar arasındaki satış sözleşmesine istinaden davalıya satılan ürünlere ilişkin 4 adet fatura tutarından ayıplı ve iade edilen ürün bedeli düşüldüğünde bakiye kalan 190.604,15 USD"nin davalıya yapılan ihtara rağmen ödenmediğini ileri sürerek, 190.604,15 USD"nin yabancı para borcuna ilişkin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının davacıdan ithal ettiği ürünleri yurt içinde sattığını, davalının piyasaya sattığı ürünlerden ayıplı çıkanlar nedeniyle davacının sorumluluğunun devam ettiğini, bu nedenle taraflar arasındaki cari hesabın sürekli değiştiğini, son tüketiciler tarafından davalıya iade edilen ayıplı ürünler nedeniyle davacının davalı uhtesinde 200.000 USD riski bulunduğunu, davacıdan bu nedenle teminat talep edilmesine rağmen davacının bu yönde bir eylemde bulunmadığını, davacının davalıya bu nedenle teminat vermesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu faturaların 2008 yılına ait olduğu, 2008 yılı ile dava tarihi olan 2009 yılına ait davalı ticari defterlerinin incelendiği, davaya konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu ve dava tarihi itibariyle davalının bu faturalar nedeniyle kendi defterlerinde davacıya 132.784,63 USD borçlu gözüktüğü, davalı vekilinin 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin ticari defterlerinin de incelenmesini talep etmesine rağmen davanın 2008 yılına ilişkin 4 adet faturaya dayalı alacak davası olduğu, cari hesaba dayalı olarak açılmış bir dava olmadığı gibi davanın 2009 yılında açıldığı ve davalı tarafından dava açıldıktan sonra yapılmış bir ödeme iddiası bulunmadığından, cari hesap ilişkisine ve dava tarihinden sonraki yıllara ilişkin ticari defterlere göre karar verilmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 132.784,63 USD"nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun"un 4/a maddesine göre hesaplanacak faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinafa başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; tüm dosya kapsamına göre, davalı vekili her ne kadar davalının 2010 ve 2011 yılı defterinin de incelenmesini istemiş ise de, davalının yargılama sırasında incelenen 2008 ve 2009 yıllarına ait ticari defterlerinde dava konusu faturaların yer aldığı ve dava tarihi itibariyle bu faturalardan dolayı davacıya kendi defterlerinde 132.784,63 USD borçlu gözüktüğünün anlaşıldığı, ayrıca işbu davanın cari hesaba dayalı alacak istemli olmayıp 4 adet faturaya dayalı alacak istemine ilişkin olması hususları ile davadan önce ayrıca bir ödeme yapıldığı ya da tespit edilenlerin dışında bir iadenin olduğu ileri sürülmediği dikkate alındığında bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, yine davalı vekilince alınan bu malların raf ömrü ve 2 yıllık garanti süresi gözetilerek 2010 ve 2011 defterlerinin de incelenmesi gerektiği ileri sürülmüş ise de işbu davanın 16/07/2009 tarihinde açıldığı, davalıya ait 2008 ve 2009 yılları ticari defterlerinin incelendiği, şayet şartlar varsa davadan sonraki iadeler konusunda da davalının davacıdan talepte bulunabileceği hususları gözetildiğinde bu konudaki istinaf taleplerinin de yerinde olmadığı, dava konusu alacağın konkordato teklifinde esas alınan ve oylamaya dahil edilen alacaklardan olduğu yolunda bir iddiada bulunulmadığından bu konudaki istinaf taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteğinin esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi"ne gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10.03.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.