Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/8552
Karar No: 2021/14992

Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/8552 Esas 2021/14992 Karar Sayılı İlamı

1. Ceza Dairesi         2021/8552 E.  ,  2021/14992 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜMLER : 1) İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/06/2020 tarih ve 2020/119 Esas, 2020/112 Karar sayılı kararı ile,
    Sanıklar ... ve ... hakkında,
    Maktul ..."ye yönelik kasten öldürme suçundan TCK"nin 81, 62, 53. maddeleri gereğince 25 yıl hapis cezası
    2) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22/01/2021 tarih ve 2020/1368 Esas, 2021/39 Karar sayılı kararı ile,
    "İstinaf başvurularının esastan reddine" dair karar

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22/01/2021 tarih ve 2020/1368 Esas, 2021/39 Karar sayılı kararının sanıklar müdafileri tarafından 5271 sayılı CMK"nin 291. maddesinde belirtilen süre içinde temyiz edildiği anlaşılmıştır.
    Sanıklar hakkında hükmedilen hapis cezalarının 5 yılın üzerinde olması nedeniyle bölge adliye mahkemesince verilen kararın temyize tabi olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    Dosya incelendi.
    Gereği görüşülüp düşünüldü;
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 22/01/2021 gün 2020/1368 Esas, 2021/39 Karar sayılı “istinaf başvurularının esastan reddine” dair hükmünün tüm dosya kapsamına göre hukuka uygun olduğu anlaşıldığından; sanık ... müdafiinin suç niteliğine, haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiğine, sanık ... müdafiinin iştirak derecesine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle, 5271 sayılı CMK’nin 302/1. maddesi gereğince, isteme uygun olarak TEMYİZ İSTEMLERİNİN ESASTAN REDDİ ile HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
    Dosyanın, 28.02.2019 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 304/1. maddesi gereğince “İstanbul 39. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere” Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14/12/2021 gününde Üye ... ve Üye ..."in sanık ... hakkında TCK"nin 39/1. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY:

    Yargıtay Birinci Ceza Dairesinin 2021/8552 E. 2021/14992 K. sayılı kararının çoğunluk görüşüne, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesine müteakip Dairemize temyiz incelemesi için gönderilen hükümde, sanık ... yönünden suça iştirak değerlendirilmesi yapılırken yanılgıya düşüldüğü düşüncesinde olduğumuzdan katılmamaktayız.
    5237 sayılı TCK’nin 37/1. maddesine göre suçun kanunî tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri doğrudan fail olarak sorumlu olur. Doğrudan fail, işlediği suçun gerektirdiği ceza ile cezalandırılır. Kanunda tanımlanan haksızlığın birden fazla suç ortağı tarafından müştereken gerçekleştirildiği durumda ise müşterek faillik söz konusudur. Müşterek faillikte birlikte/müşterek alınan suç işleme (öldürme) kararına bağlı olarak, suçun icrai hareketlerinin birlikte gerçekleştirilmesi ve dolayısıyla, suç oluşturan eylemin icrası üzerinde ortaklaşa hâkimiyet kurulması söz konusudur. Burada, birlikte suç işleme kararının yanı sıra, eylem üzerinde müşterek hâkimiyet kurulduğu için, her bir suç ortağı fail statüsündedir.
    5237 sayılı Kanun’a göre suçun icrasına iştirak etmekle birlikte, işlenişine bulunduğu katkının niteliği gereği kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen suç ortaklarına “şerik” denilmekte olup, şeriklik; azmettirme ve yardım etme olarak iki farklı şekilde düzenlenmiştir. Kanuni tanımdaki fiili gerçekleştirmeyen ancak yardım eden suç ortağı, gerçekleşen fiilden bağlılık kuralı uyarınca şerik olarak sorumlu olmaktadır. 5237 sayılı TCK’nin 39. maddesinin ikinci fıkrasındaki düzenlemeye göre, yardım etme; maddi yardım ve manevi yardım olarak ikiye ayrılmaktadır.
    Anılan düzenlemeye göre, maddi yardım; suçun işlenmesinde kullanılan araçları temin etmek, suçun işlenmesinden önce veya işlenmesi sırasında maddi yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırmak olarak sayılmış, manevi yardım ise; suç işlemeye teşvik etmek, suç işleme kararını kuvvetlendirmek, suçun işlenmesinden sonra yardımda bulunmayı vaat etmek, suçun nasıl işleneceği konusunda yol göstermek şeklinde belirtilmiştir. Kişinin eyleminin, bir suça katılma aşamasına ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa da suça katılma düzeyinin belirlenmesi için, eylemin bir aşamasındaki durumun değil, eylemin yapılması için verilen kararın, bu kararın icra ediliş biçiminin, olay öncesi, sırası ve sonraki davranışların da dikkate alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi gerekir.
    İstinaf incelemesinden geçen Yerel Mahkeme kararında olayın oluş şekli belirtilmemiş ise de gerekçede iştirak hükümleri tartışılırken “dava konusu öldürme olayına ilişkin olarak her ne kadar sanık ... diğer sanık ..."nin eylemine iştirak etme kastının olmadığını ifade etmiş ise de, sanık ... ile maktul arasında borca dayalı bir husumet olması ve sanık ..."nin bu durumdan haberdar olması, iki sanığın birlikte maktulun koluna girerek yürümeleri ve sanık ..."nin de sanık ... ile birlikte maktulun direnç göstermesini ve kaçmasını engellemesi, tartışmanın başlamasından öldürme olayının gerçekleştiği ana kadar iki sanığın birlikte hareket etmesi ve bıçaklama eyleminin tamamlanmasının ardından iki sanığın da olay yerinden kaçması halleri dikkate alındığında, sanık ..."nin de sanık ... ile birlikte müdahalesi olmasa idi maktulün kaçabilme ve ölüm neticesinden kurtulabilme ihtimalinin olması nedeniyle sanıkların eylemlerinin TCK"nın 37. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” belirtilerek hüküm kurulmuştur.
    Dosya kapsamına göre; olay tarihinden üç veya dört gün önce sanık ... arkadaşı olan maktul ...’a 100 TL borç para vermiş, ... ertesi günü borcunu ödeyeceğini söylemesine rağmen ödememiştir. Olay günü tesadüfen karşılaşan ve arkadaş olan yabancı uyruklu sanıklar ... ve Medeni yolda maktul ... ile karşılaşmışlar, ... arkadaşı Medeni’ye maktulden alacağı olduğunu söylemiş, her iki sanık alacak verecek meselesini konuşmak amacıyla maktulü yakalamış ve her ikisi de koluna girerek onu kenara çekmişlerdir. Kenara çekildikten sonra görüntü kayıtlarında olayın oluş şekli çok net bir şekilde izlenmekte olup, maktul ve sanık ... konuşmaya başladıktan kısa bir süre sonra tartışmışlar, ... borcunu ödemeyeceğini söyleyince ani bir hareketle ... yanında taşıdığı bıçağı çıkartıp bir kez maktule vurmuştur. Maktulün isabet alması üzerine sanıklar ... ve Medeni birlikte kaçarak olay yerinden uzaklaşmıştır. Bu şekilde gerçekleşen olayda, ...’nin bıçaklayarak öldürme eylemine fiilen katılmayan ve ortak hâkimiyet kurmadığı anlaşılan sanık ...’nin katkısı müşterek faillik düzeyinde değildir. Arkadaşı ...’de bıçak olduğunu ve ...’nin maktulü öldüreceğini kesin olarak bilmesi gerektiğini söylemek ise dosya kapsamına göre mümkün görülmemiştir. Ancak suçun işlenmesinden önce sanık ... ile birlikte maktulün koluna girerek kenara çekmesine yardım eden ve suçun işlenmesini bu şekilde kolaylaştıran sanık ..., TCK’nin 39/2-c maddesi gereğince diğer sanık ...’nin eylemine maddi yardımda bulunarak suça iştirak etmiştir.
    Yukarıda açıklanan gerekçeyle yardım eden sıfatıyla öldürme eylemine iştirak eden sanık ...’ye verilen cezada TCK’nin 39/2-c delaletiyle aynı Kanun’un 39/1. maddesi uyarınca indirim yapılması lüzumundan, Yerel Mahkeme hükmüne yönelen istinaf başvurusunun reddine karar veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin kararının BOZULMASI gerektiği düşüncesinde olduğumuzdan temyiz isteminin esastan reddine ilişkin çoğunluk görüşüne katılmamaktayız.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi