Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7698 Esas 2019/5399 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7698
Karar No: 2019/5399
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/7698 Esas 2019/5399 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı konut kooperatifinin ortağı olan müvekkilinin, ortak sayısından az konut inşa edildiği için konut tahsisi yapılmamasından dolayı açtığı tazminat davasında, Yargıtay bozma kararı sonrası mahkemece belirtilen 15.000 TL miktarının kabul edilmesi üzerine davalı tarafça temyiz edilmediği için kesinleşmiştir. Ancak, belirlenen karar ile karşılanmayan 19.480,64 TL bakiye alacak için ek dava açmak zorunda kalındığı ve bu miktarın ihtar tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsili talep edilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vererek 19.480,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline hükmetmiştir. Davalı vekili tarafından yapılan temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: N/A
23. Hukuk Dairesi         2016/7698 E.  ,  2019/5399 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin ortağı olduğunu, ortak sayısından az inşa edilen konut nedeniyle müvekkiline konut tahsisi yapılmadığını, bu amaçla fazlaya dair haklar saklı tutularak 15.000,00 TL dava değeri üzerinden dava açıldığını, söz konusu davanın ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görüldüğünü, Yargıtay bozmasından sonra mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin talep edebileceği bedelin 34.480,64 TL olarak belirlendiğini, ancak Yargıtay bozma kararı sonrası ıslah yolu kapalı olduğundan mahkemece taleple bağlı kalınarak 15.000,00 TL miktar üzerinden davanın kabulüne karar verildiğini, bu kararın davalı tarafça temyiz edilmemesi üzerine kesinleştiğini, bu durum karşısında belirlenen karar ile karşılanmayan 19.480,64 TL bakiye alacak için ek dava açmak zorunda kalındığını ileri sürerek 19.480,64 TL’nin ihtar tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/162 E. 1055 K. sayılı kararının bozma ilamı üzerine alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak verildiği ve kesinleştiği, mahkememizdeki davanın da söz konusu karar ile hükmolunmayan 19.480,64 TL’ye ilişkin olduğu, belirtilen mahkeme kararı ve dayanak bilirkişi raporu dosyamız yönünden kesin delil niteliğinde olduğu, davalının dosyamızdaki dava öncesinde temerrüde düşürülmediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 19.480,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.