13. Hukuk Dairesi 2013/22417 E. , 2013/23061 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... geldi, karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, narenciye bahçesini 4.9.2009 günlü yazılı sözleşme ile tohur usulü ile davalıya sattığını, kesimin 28.2.2010"a kadar tamamlanması gerekirken davalının 15.11.2009 tarihinde kesimi durdurması nedeniyle bahçede olgunlaşan mahsülün zarar görmeye başlaması üzerine 25.12.2009 günü tesbit yaptırdığı,raporu davalıya tebliğ ettirdiğini, 5.1.2009 günlü ihtar ile sözleşmeyi haklı olarak feshettiğini ileri sürerek, evvelce toplayıp sattığı ürün bedeli olarak 97.200 TL,kesimi durdurması nedeniyle zarar gören ve telef olan ürün bedeli olarakda 30.600 TL olmak üzere toplam 127.800 TL nin 10.1.2010 tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının ürünü başkasına sattığını, sözleşmeye aykırı davrandığını, önceki toplanan ürünlerinde davacının bakımını iyi yapmaması nedeniyle ucuza meyve suyu fabrikalarına sattığını, 28.2.2010 tarihine kadar daha sözleşme süresinin devam ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının 28.2.2010 tarihine kadar toplama hakkı varken davacının 5.1.2010 tarihinde ihtarla sözleşmeyi feshettiğini, alacağını da ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasında düzenlenen 4.9.2009 günlü satış sözleşmesi ile davacının narenciye bahçesindeki mahsul davalıya satılmış, kesimin 28.2.2010 tarihine kadar bitirilmesi öngörülmüştür. Ne var ki davalının kesimi durdurması nedeniyle olgunlaşıp yere düşmeye başlayan mahsül için davacı 25.12.2009 günü tesbit yaptırarak davalıya bilirkişi raporunu tebliğ ettirmiş, ve 5.1.2010 günlü ihtarla sözleşmeyi feshederek önceden toplanan ürün bedelinin tahsilini talep ettiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı tarafın yaptırdığı 18.2.2010 günlü tesbitte bahçe toplanmış temizlenmiş olarak tesbit edilmiştir. Bu tesbit içeriği, davalı tarafın bahçenin mahsülünün davacı tarafından üçüncü kişiye satıldığı savunmasını doğrulamaktadır.Bu durumda her iki tarafın da sözleşme hükümlerine aykırı davrandıklarının anlaşılmasına göre,artık sözleşmede yazılı “..kesimin 28.2.2010 tarihine kadar bitirilmesine...” ilişkin madde hükmüne uyulmaksızın sözleşmenin feshedilmesi ve dava açılmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır. Artık taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin tasfiyesi aşamasına gelindiğinden, davacı davalı tarafından toplanıp satılan ürün bedelini talep edebilecektir. Mahkemece, taraflar arasındaki sözleşme hükümleri de gözetilerek, davalı tarafından toplanıp satılan ürünün miktarı ve bedeli konusunda taraf delilleri toplanıp uzman bilirkişiden rapor alınarak sonucuna göre bulunacak miktarın tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,2.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 26.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.