Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/411
Karar No: 2021/2102
Karar Tarihi: 10.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/411 Esas 2021/2102 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/411
KARAR NO: 2021/2102
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2018
NUMARASI: 2014/165 Esas, 2018/715 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan cezai şart alacağının tahsili talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan taşeron sözleşmesi ile müvekkili davacının yapımını yüklendiği 5 bloğun mekanik tesisat işinin yapılması konusunda anlaşmaya varıldığını, sözleşme gereğince işin teklif birim fiyatları esasına göre yapılacağının, iş bedelinin teklif birim fiyatları ile kesin hesap metrajlarının belirlenmesi doğrultusunda test edileceğinin, şartname hükümlerine göre geçici kabul tamamlandıktan sonra 30 gün içerisinde kesin hesabın yapılıp kesin hesap alacağı ve geçici kabul kesintisinin iadesinin taşerona 45 gün içerisinde yapılacağının belirlendiğini, işin bitmesi gereken tarihin 30/05/2008 olup, 12/03/2009 tarihli kesin hesap tarihi itibariyle teslim edilmesi gereken işin bitim tarihi arasında 256 günlük fark bulunduğunu, sözleşme hükmüne göre 516.500,00 TL tutarlı iş bedeli yönünden müvekkilinin davalıdan 132.224,00 TL cezai şart alacağının bulunduğunu, bu alacağın tahsili için müvekkili tarafından davalı hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 50.000,00 TL üzerinden takip yapıldığını, ancak davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca davalı müvekkilinin taşeron sıfatıyla davacının sıhhi tesisat, yangın tesisatı, kalorifer tesisatı doğal gaz ve hidrofor tesisatı ile vitrifiye montajı işini yüklendiğini,işin yer teslim tarihinden itibaren başlayıp, işverenin vereceği iş programına uygun olarak 365 takvim gününde bitirilerek müvekkiline teslim edileceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin yükümlülüğünün yer teslim tarihi itibariyle başladığını, kendisinden önce yapılması gereken imalatlar tamamlandıktan sonra yerin kendisine teslim tarihi itibariyle üretime başladığını ve süresi içerisinde imalatını eksiksiz olarak yaptığını, işin tesliminde bir gecikmenin bulunmadığı gibi bu yönde müvekkiline yazılı ve sözlü bir ihtar da bulunmadığını, bu nedenle takibe itiraz edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacı yüklenici yanca davalı taşerona gecikme ile ilgili herhangi bir ihtar ya da ihbar gönderilmediği, şayet bir gecikme cezası mevcut ise bunun kesin hesap sırasında düzenlenmesi gerekeceği, teslimden itibaren makul sürede davalıya yöneltilen bu değere yönelik bir ihtirazi kaydın bulunmadığı ve cezai şart isteminin yerinde olmadığı, olayda ifaya ekli cezai şart talep etme istemi koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davalının tazminat talebinin de koşulları bulunmadığı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, müvekkilinin işin geçici-kesin kabulü sırasında, geç teslim sebebiyle ihtirazı kayıt ileri sürme zorunluluğu olmadığı gibi, bu hususun sözleşmedeki başlama-bitim tarihleriyle işi geç teslim ettiği sabit olan davacının sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağını ve geç teslimden doğan yasal haklarını bertaraf etmeyeceğini, Taşeron Sözleşmesi'nin 25. maddesinde düzenlenen "kabul edilen mücbir sebepler dışında işlerin , tespit edilen sürede bitirihnemesi halinde her gecikme günü için özel şartnamede yazılı sözleşme bedelinin 0,001 i oranında gecikme cezası kesilir, Şu kadar ki, bu gecikme 10 günü geçerse işveren, her geçen gün için bu cezayı alarak 10 gün daha beklemek ve bu süre sonunda da iş bitmediği takdirde sözleşmeyi bozup teminat gelir kaydetmek Veya cezalı sürenin devamına müsaade edip etmeme yetkisine sahiptir. ’ hükmü uyarınca davacı müvekkili için seçimlik hak tanındığını, gecikme sebebiyle davalının teminatından kesinti yapmak zorunluluğu bulunmadığını, bu yönüyle mahkemenin dava konusu sözleşme hükümlerini gözardı ettiğini, davalının işi geç teslimi sebebiyle müvekkilinin 256 gün gibi bir kaybının oluştuğunu, gerek 19/09/2016 tarihli kök rapor ile 26/03/2018 tarihli ek raporla davalı tarafından işin 256 gün geç teslim edildiğini, bilirkişilerce 25.maddeden hareketle işteki gecikmenin, işin sözleşme gereği bitirilebilmesi gereken 30/05/2008 tarihi ile kesin hesabın yapıldığı 12/03/2009 tarihinden 1 ay önceki tarih olan 12/02/2009 tarihleri arasında geçen sürenin 256 gün vegecikme cezası bedelinin 516.000,00TLx256x0,001= 132.224,00TL olarak belirlendiğini, buna rağmen mahkemece davanın reddinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, ispat yükü kendisine düşen davalının, işin eksiksiz ve süresinde bitirildiği ve "yer teslimine dayalı iddianın hiçbir delille kanıtlanamamışken, mahkemece davanın soyut gerekçelerle reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira davalının davaya cevap dilekçesinin 3. sayfasının (e) bendinde işi eksiksiz yaptığını ve süresinde bitirdiğini savunduğunu, bu durumda ispat külfetinin davalıda olduğunu, davalının sorumluluğunun Taşeron Sözleşmesi'nin 3/2. Maddesinde " işin başlama tarihi 30/05/2007; işin bitim tarihi ise 30/05/2000'dir" şeklinde belirli olduğunu, mahkemece bu hususların gözetilmediğini, sözleşmenin 3/2. Maddesine göre; "tayin olunan bu süre kesin olup her türlü hava koşulları ve resmi tatiller göz önüne alındığından aşağıdaki 15 maddede yazılı mücbir sebepler dışındaki hallerde herhangi bir ek süre verilmesi mümkün değildir. Buna göre işin başlama tarihi 30/05/2007; işin bitim tarihi ise 30/05/2000'dir şeklinde açık ve net olduğunu, bunun yanında; Taşeron Sözleşmesine Ek Özel Şartname'nin 2/f maddesinde “Geçici kabul tamamlandıktan sonra, 30 gün içinde kesin hesap yapılacakttr” hükmünün yer aldığını, bu doğrultuda; dava konusu işe ilişkin kesin hesap tarihinin 12/03/2009 olup, yapı ruhsat tarihinin ise 27/09/2009 olduğunu, dolayısıyla; işbu 12/03/2009 kesin hesap tarihi ve buna göre (30 gün öncesi) geçici kabul tarihi de dikkate alındığında, davacı tarafından işin sözleşme ile kararlaştırılan 30/05/2008'de değil, çok daha geç bir tarihte 256 gün geç teslim ettiğinin aşikar olduğunu, hatta davalının cevap dilekçesinin 2. maddesinin (b) bendinde; "inşaatın mimari projesinde yapılan bir değişiklik veya elektrik tesisat işlerinde yaşanan bir gecikme veya duvar boyama, fayans döşeme gibi işlerde yaşanan en ufak bir aksaklık ve sair tüm gecikmeler beraberinde diğer tüm taşeronların imalatının da gecikmesine neden olmaktadır" denilmekle davalının da durumu, işlerin birbirine bağlı olmasından kaynaklı bir gecikme olarak izah ederek, bu hususta sözleşme tarihlerine göre geciktiğini zımni olarak ikrar ettiğini, tüm bu hususların dosyada sabit olmasına rağmen gözardı edilerek, dosya kapsamına aykırı şekilde verilen davanın reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Taraflar arasında imzalanan sözleşme ile davalı taşeron sıfatıyla, davacının yapımını yüklendiği 5 adet bloğun sıhhi tesisat, yangın tesisatı, kalorifer tesisatı doğal gaz ve hidrofor tesisatı ile vitrifiye montajını yapma işini üstlenmiştir. Davanın konusu olan cezai şart taraflar arasında imzalanan Taşeron Sözleşmesi' nin 25. Maddesinde düzenlenmiştir. Cezai şart sözleşmenin " Cezai Şart" başlıklı 25. Maddesinde " kabul edilen mücbir sebepler dışında işlerin, tespit edilen sürede bitirilmemesi halinde her gecikme günü için özel şartnamede yazılı sözleşme bedelinin 0,001’ i oranında gecikme cezası kesilir. Şu kadar ki bu gecikme (10) günü geçerse iş veren, her geçen için bu cezayı alarak (10) gün daha beklemek ve bu süre sonunda da iş bitmediği takdirde, sözleşmeyi bozup teminatı gelir kaydetmek veya cezalı sürenin devamına müsaade edip etmeme yetkisine sahiptir. ” şeklinde taraflarca kabul ve taahhüt edilmiştir. Sözleşmede kararlaştırılan bu ceza Türk Borçlar Kanunu'nun 179. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenen ifaya ekli ceza olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa ihtirazi kayıt ileri sürülmeksizin edanın kabul edilmiş olması halinde istenmesi mümkün değildir. Somut olayda; sözleşmede cezai şartın talep edilebilmesi için teslimde ihtirazi kayıt konulmasına gerek olmadığına dair bir düzenleme bulunmadığı gibi, davacı yüklenicinin teslimden önce cezai şart isteme hakkını saklı tuttuğuna dair davalı taşerona ulaştırdığı bir beyanı da bulunmamaktadır. ( Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 21.12.2017 tarih, 2017/1675 Esas, 2017/4546 Karar sayılı kararı). O halde, mahkemece davacı yüklenici tarafından işin ihtirazi kayıt konulmaksızın teslim alındığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/07/2018 tarih ve 2014/165 Esas, 2018/715 Karar sayılı kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından peşin alınan 44,40 TL'nin mahsubu ile bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK'nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi