Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/257
Karar No: 2021/2101
Karar Tarihi: 10.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2019/257 Esas 2021/2101 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/257
KARAR NO: 2021/2101
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/07/2018
NUMARASI: 2016/1209 Esas, 2018/769 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın iptali
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedeli alacağının tahsili için yapılan itirazın iptali talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacı vekili, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, bu ticari ilişki sırasında oluşan 3.544,01 Euro cari hesap alacağının davalı tarafından ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davaı hakkında İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü' nün ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, ancak davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı şirketin, müvekkilinden alacağı olmadığı gibi eksik ve ayıplı yapmış olduğu işler nedeniyle müvekkili şirketi zarara uğrattığını, ayıplı işlerle ilgili yasal haklarını saklı tuttuklarını, dava dilekçesinde alacağın hangi ticari ilişki ve mal teslimi veya hizmet sunumundan oluştuğundan bahsedilmediğini, taraflar arasında Körfez Geçiş Köprüsü Projesi kapsamında yürütülmüş olan ticari ilişki kapsamında davalı şirketin bir kısım alacaklarının doğduğunu ve taraflarca gerçekleştirilen görüşmeler ve oluşan mutabakat sonucu bakiye herhangi bir alacak kalmamak kaydı ile 199.405,00 USD ödemenin yapılması hususunda anlaşıldığını, bu hususta davacı şirket yetkilisi ... ile müvekkili şirket yetkilisi ... arasında gerçekleşen e-posta yazışmasında 199.405,00 USD' nin ödenmesi halinde bu konu kapsamındaki tüm ilave hak ve taleplerin kapatılması şartının ileri sürüldüğünü, davacı şirket yetkilisi tarafından kesin sonuç öngören koşulun kabul edildiğini, tacirler arasında gerçekleşen e-posta yazışmalarının bağlayıcı olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, taraf vekillerince bildirilen delillerin toplanması ile taraf defterleri üzerinde inceleme yapıldığı, her iki taraf defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, TTK'nın 64 ve devamı ve V.U.K hükümleri gereğince ve HMK' nın 222. maddesi gereğince delil niteliğinde olduğu, taraflar arasında süregelen cari hesap ilişkisinin bulunduğunun ihtilafsız olduğu, takip konusu ihtilafın davacı tarafından düzenlenen 24/03/2016 tarihli 3.003+540,61=3.544,01 Euro bedelli sipariş ..., poz no.40 olarak düzenlendiği, davalı tarafından verilen sipariş üzerine kapı ve montajına dayalı olarak kesildiği, davalı ile davacı arasındaki 5 yıllık total ticari ilişki nedeni ile davalı tarafından 951.128,14 Euro ödeme yapıldığı, teslim edilen toplam ürünlere göre söz konusu sipariş kapsamındaki ürünler ayrıştırılamamış olsa dahi , davalının siparişin eksik teslim edildiği yönünde bir iddiası olmadığı gibi taraflar arasındaki e- posta yazışmalarına göre takibe konu fatura içeriği ürünlerin teslim edildiği, davacının 3.544,61 Euro karşılığı davalıdan alacaklı olduğu, bu miktar üzerinden itirazın iptali gerektiği, davacı tarafından her ne kadar takip tarihine kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de; dava dosyasında takip öncesi davalının temerrüdüne ilişkin bir belge bulunmadığı ve taraflar arasında düzenlenmiş bir vade farkı anlaşmasıda bulunmadığından takip öncesi işlemiş faiz yönünden yapılan itirazın iptali talebinin reddinin gerektiği, takip tarihinden itibaren itirazı iptal edilen miktara 3095 S.Y nın 4/a maddesi gereğince faiz işletilmesi ile davalının İİK 67/2. maddesi gereğince inkar edilen asıl alacak likit olmakla takip tarihindeki asıl alacak 3.544,01 Euronun TL karşılığı (3.544,01x3.3659=11.928,78) TL nin % 20 si oranında tazminat ile mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 3.544,01 Euro'ya takip tarihinden itibaren kamu bankalarının bu döviz cinsine bir yıllık mevduata uyguladığı en yüksek faiz uygulanmak sureti ile fiili ödeme tarihindeki TL karşılığı üzerinden itirazın iptaline, fazlaya ilişkin itirazın iptali istemin reddine, davalı İİK 67/2 . maddesi gereğince takip tarihndeki asıl alacağın TL karşılığı 11.928,78 TL'nin %20 oranında tazminat ile mahkumiyetine davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında Körfez Geçiş Köprüsü Projesi kapsamında yürütülmüş olan ticari ilişki kapsamında davacı şirketin bir kısım alacaklarının doğduğunu ve taraflarca gerçekleştirilen görüşmeler ve oluşan mutabakat neticesinde bakiye herhangi bir alacak kalmamak kaydı ile 199.405,00 USD ödemenin yapılması hususunda anlaşıldığını, nitekim bu hususta davacı ... Elektrik yetkilisi ... ile müvekkiyi davalı ... yetkilisi ... arasında gerçekleşen elektronik posta yazışmasında 199.405,00USD' nin ödenmesi halinde bu konu kapsamındaki tüm ilave hak ve taleplerin kapatılması şartının ileri sürüldüğünü, davacı şirket yetkilisi ... tarafından bu kesin sonuç öngören koşulun kabul edildiğini, anılan e- postanın cevap dilekçesi ile daha önceden dosyaya sunulduğunu,ilgili elektronik posta içeriğinin sabit olup davacı tarafın e- postaların içeriğini inkar etmediğini, sadece usule yönelik bir itiraz ortaya koyarak delil vasfı olmadığını ileri sürdüğünü, cevap dilekçesinde bu hususta paylaşılan mevzuat hükümleri ve Yargıtay içtihatlarının elektronik postaya belge niteliği tanımladığını, tanık vs. deliller ile desteklenmesi halinde bağlayıcı olduğunu işaret ettiğini, bu nedenle kanun ve Yargıtay uygulaması ile sabit olduğu üzere tacir olan taraflar arasında gerçekleşen yazışmaların bağlayıcı ve geçerli olduğunu, tahkikatın konusunun taraflar arasında gerçekleşen yazışmalarda mutabık kalınan koşullarda davalı şirketin eksik bir ödeme yapıp yapmadığı olduğunu, davalı şirket tarafından ilave her türlü hak ve taleplerin kapanması koşuluyla taahhüt edilmiş olunan ödemenin yapıldığını ve başka hiçbir hukukı sorumluluğun bulunmadığını, davacı taleplerinin açıkça tacirler arasında gerçekleşen mutabakata aykırı olduğunu, mutabakatın dava konusu alacağı kapsamadığını söylemenin yerinde olmadığını, yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda e-posta yazışmalarına yer verilmiş olmasına rağmen sonuç kısmında bahsedilmediğini ve davacı şirketin alacaklı olduğu yönünde görüş bildirildiğini, davacının alacaklı olduğu mütalaasının dayanağı bulunmadığından ilgili rapora taraflarınca gerekçeli olarak itiraz edildiğini fakat itirazlarına karşı herhangi bir objektif, somut değerlendirmede bulunulmadan dosyada kısmen kabul kararı tesis edildiğini, mahkeme tarafından tesis edilen kabul kararının tacirler arasında yapılan e-posta yazışmalarının güvenilirliğine ve ispat kabiliyetine gölge düşürecek mahiyette olduğunu,davacı tarafın davalı müvekkili şirketten bakiye kalan hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı hususunun ispat edildiğini, müvekkilinin, davacı tarafın 199.405,00USD' nin ödenmesi halinde başka hak ve alacağı kalmayacağı kabul ve beyan etmesi sonrasında, üzerine düşen ödemeyi gerçekleştirdiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı taşeron, davalı ise yüklenicidir. Davacı tarafından davalı hakkında İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından 24/03/2016 tarihli, ... numaralı, 3.544,01 TL bedelli fatura alacağına istinaden 3.544,01 Euro asıl alacak ile 187,40 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.731,41 Euro alacağın tahsili için 03/10/2016 tarihinde ilamsız takip yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalanan "Sipariş No: ...," nolu siparişteki 10, 20, 30, 40 pozisyon No olarak belirlenen ürünlerin toplam değeri 170.583,40 Euro +KDV olarak belirlenmiş, davacı takip konusu faturanın kaynağı ve kapsamını sipariş no: 40 kapsamında kapı yapımı ve montajı olarak açıklamıştır. Dosya kapsamında bulunan mail yazışmalarının incelenmesinde, ...@...com adresinden ...@...com adresine gönderilen 26/04/2016 tarihli mailde; “... merhaba, size geçen hafta söz verdiğim üzere göndermiş olduğunuz son listeyi ve argümanlarınızı kontrol ettik. Pano fiyatları üzerinden süreç içinde çok farklı fiyatlar karşılıklı olarak gidip geldiği için (örneğin, ekteki sizden 4 Şubat tarihinde gönderilen maildeki fiyatlar gibi), belirtmiş olduğunuz fiyatı kabul etmemiz mümkün değildir. Her ne kadar mutabık olmasak da, tartışmanın uzamaması ve daha fazla mağduriyet oluşturmaması için aşağıda euro/dolar paritesindeki talebinizi kabul ediyor ve bu konu kapsamındaki tüm ilave hak taleplerinizin tamamen kapatılması taahhüdünüz şartıyla 199.405,00 USD’ lik siparişi size açıyor olacağız. ...’nun sizden imzalı olarak teyit edilmesi akabinde vadeye tabi olmaksızın ödeme işlemlerini başlatacağız. ” şeklinde yazıldığı, ...@...com adresinden ...@...com adresine gönderilen 27/04/2016 tarihli mailde de;“Tamamdır, ... Bey” yazıldığı, bu yazışmalardan taraflar arasında 199.405,00 USD’ lik sipariş konusunda mutabakat sağlandığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafça delil olarak dayanılan bu e-mail yazışmaları davacı yanca cevaba cevap dilekçesinde kabul edilmiş, ancak bu yazışmaların mahkemece delil olarak değerlendirilemeyeceği ileri sürülmüş, aşamalarda da takip konusu siparişin mutabakata dahil olmadığı iddia edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre; taraflar, kanunda belirtilen süre ve usule uygun olarak ispat hakkına sahiptir (HMK 189/1). İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir (HMK 190/1). Somut olayda, takibe konu fatura tarihinin 24/03/2016, mutabakat içeren ve davacı yanca da kabul edilen ve mutabakat içeren e-posta yazışmasının ise 27/04/2016 tarihli olduğu, bu itibarla takibe konu fatura bedelinin, mutabakatta kararlaştırılan bedel içine dahil olduğu sonucuna varılmaktadır. Genel ispat kuralı gereğince; bunun aksini yani takibe konu fatura bedelinin mutabakata dahil olmadığını iddia eden davacı yan bunu ispatlamakla mükelleftir. Yapılan tüm bu açıklamalar ışığında; mahkemece yanlar arasında yapılan ve mutabakat içeren 26/04/2016 tarihli mailde; taraflarca mutabık kalınan 199.405,00 USD’ lik siparişin gerçekleştiği ve bedelin davalı yanca davacıya ödendiği, takip dayanağı 24/03/2016 tarihli, 021926 numaralı, 3.544,01 TL bedelli fatura bedelinin de mutabık kalınan bedel içinde yer aldığı, bunun aksinin davacı yanca ispatlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, e-mail yazışmaları değerlendirilmeden ve ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, yerel mahkeme kararının HMK'nın 353/1-b-2. bendi gereğince kaldırılarak davanın reddine dair yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/07/2018 tarih ve 2016/1209 Esas, 2018/769 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3- Davanın REDDİNE,
B) İLK DERECE MAHKEMESİ YÖNÜNDEN 1-Alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan 203,72 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 144,42 TL harcın kararın kesinleşmesini takiben ve istek halinde davacı tarafa İADESİNE, 2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 4.080,00 TL maktu vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, Taraflarca yatırılan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
C) İSTİNAF İNCELEMESİ YÖNÜNDEN 1-Davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalı tarafa İADESİNE, 2-Davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 59,10 TL tehir-i icra karar harcı, 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 180,70 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa VERİLMESİNE, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 362/1-a bendi gereğince KESİN olmak üzere 10/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi