Esas No: 2021/36
Karar No: 2021/2948
Karar Tarihi: 10.11.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/36 Esas 2021/2948 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/36
KARAR NO: 2021/2948
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020
NUMARASI: 2018/8 E - 2020/597 K
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete aylık ortalama 1.500 TL - 2.000 TL dolaylarında elektrik faturası gelmekte iken 16/10/2017 tarihinde 12.327,60 TL elektrik faturası geldiğini, müvekkiline, kullanılan sayacında yapılan inceleme sonucu haberleşme devresi arızalı tespiti yapıldığını ve bu bağlamda eksik tüketim hesabı yapıldığından bahisle 01/03/2015 - 01/02/2016 tarihleri arası kullanımlar referans alınarak 23/01/2014 - 22/01/2015 tarihlerindeki kullanımlara uyarlanmıştır şeklinde cevap verildiğini, hukuka aykırı bu belirleme yöntemi ile tespit edilen gerçeğe aykırı miktarın müvekkiline fatura edildiğini, bu faturanın iptalinin gerektiğini belirterek kullanılmayan ve fazla tahakkuk ettirilen miktar kadar davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, fatura elektriğin kesilmemesi amacı ile müvekkili tarafça ödenmiş olması nedeni ile borç olmadığı tespit edilen miktarın müvekkiline istirdatını, müvekkiline hukuka aykırı olarak tahakkuk ettirilmiş 16/10/2017 tarihli faturanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;müvekkili tarafından yapılan işlemler EPDK mevzuat ve yasalara uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; " dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli 2. ek raporda, elektrik abonesi olan davalı tarafça kullanılan elektrik kullanım miktarı ve bu miktara karşılık gelen tutarlar hesaplattırılmış olup davaya konu faturanın tümüyle iptal talebi reddedilerek, bilirkişi raporunda belirlenen tutar üzerinden faturanın düzeltilmesiyle birlikte, davacı tarafça fazladan ödenen tutarın, davacı tarafça herhangibir faiz talebi olmadığı" gerekçeleriyle Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 1- Davalı tarafça tanzim olunan 16.10.2017 tarih ve ... numaralı fatura tutarının 3.039,68-TL olarak düzeltilmesine, faturanın tümüyle iptali talebinin reddine, 2-Davacı tarafça fazladan ödenen 9.287,93-TL'nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf başvurusunda özetle; sayacın arızalı olduğu ve eksik tüketim kaydettiğinin tartışmasız olduğunu, dava konusu uyuşmazlığın, sayaç arızası sebebiyle eksik kaydedilen tüketimin mevzuat hükümleri doğrultusunda 2017/10 dönem faturasına ilave edilmesine ilişkin olduğunu, ilgili tesisattan 22.01.2015 tarihinde sökülen ... Marka sayacın, yetkili muayene istasyonunda yapılan muayenesine dair test sonucunun dosyaya ibraz edildiğini, raporda sayacın arızalı olduğu ve eksik tüketim kaydettiği tartışmasız olduğunu, fatura hesabının Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği doğrultusunda yapılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporlarında sayacın eksik tüketim kaydettiğine dair yerinde tespite rağmen; hatalı değerlendirmeler sonucu hatalı sonuca ulaşıldığını, uygulanacak mevzuatın, fatura tarihinde yürürlükte olan 08.05.2014 tarihli Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği olduğunu, Yönetmeliğin sayacın doğru tüketim kaydetmemesi halinde tüketim miktarının tespitini düzenleyen 14. Maddesinde hesaplama yöntemi ile doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde faturaya esas sürenin 12 ay olacağı açıkça bildirildiğini, yetkili laboratuvarlarda yapılan sayaç muayene sonucu ve tüketim endeksi Yargıtay kararları ve mevzuat kapsamında doğru bulgu ve belge olduğunu ileri sürmüştür. Dava, sayaç arızası nedenine dayalı olarak tahakkuk ettirilen ek tüketim tahakkuku nedeniyle menfi tespit ve istirdat talebine ilişkindir. Dosya kapsamından; davacıya ait tesisatta kullanılan ... marka sayacın 22.01.2015 tarihinde söküldüğü, 06.08.2016 tarihli sayaç laboratuvar muayene raporuna göre sayacın elektronik haberleşme devresinin arızalı olduğunun tespit edildiği, bu tespit gereği 17.03.2015 - 16.02.2016 tarihleri arası arası referans alınarak 23.01.2014-22.01.2015 tarihleri arasında 28460 kwh ek tüketim hesabı yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, davalı tarafça yapılan hesaplamada yönetmeliğin 14. Maddesi gereğince tespit tarihinden sonraki ilk iki tüketim döneminin hesaplamaya esas alınmasının usule uygun olduğu, aynı yönetmeliğin 29. Maddesi gereğince hesaplamaya esas alınacak sürenin doğru bilgi ve belgeye dayanılması halinde 12 ayı geçemeyeceği, doğru bilgi ve belgeye dayanılmaması halinde ise bu sürenin 90 gün esas alınacağı düzenlemesi gereğince davalı şirketin hesaplamada dayanmış olduğu hesap bülteninin doğru bilgi ve belge sayılamayacağı, muayene raporuyla da sayaç arızasının tespit edilidği, ancak arızanın başlangıç tarihinin belli olmadığı değerlendirildiğinde hükme esa alınan bilirkişi ek raporundaki hesaplamanın mevzuata uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 634,45 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 159,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 475,45 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa, karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/11/2021