13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16572 Karar No: 2013/23041 Karar Tarihi: 26.9.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16572 Esas 2013/23041 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2013/16572 E. , 2013/23041 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, davalının avukatı olarak vermiş olduğu avukatlık hizmet bedelerinin ödenmediğini, alacağının tahsili için yapmış olduğu icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı temyizi yönünden yapılan incelemede, İİK 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce icra inkar tazminatına hukmedilebilmesi için borclunun takip sırasında odeme emrine itiraz etmesı alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. Ayrıca alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte yada bilmesi gerekmekte, boylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Açıklanan bu yasal kurallar ve ilkeler ışığında alacağın likit olduğunun kabulü zorunlu olup, mahkemece asıl alacak üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hukmedilmesi gerekirken, yanlış degerlendirme sonucu istemin reddedilmıs olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden usulün 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmistir. SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte acıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının reddıne, 2 numaralı bent uyarınca mahkeme kararının hüküm bölümünün ikinci bendinin hükümden çıkartılarak yerine aynen "davacı lehine hüküm altına alınan asıl alacak uzerinden % 40 icra-inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu değiştirilmiş ve düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 233.00 TL. kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 24.30 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.