Abaküs Yazılım
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/40
Karar No: 2021/2960
Karar Tarihi: 10.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/40 Esas 2021/2960 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2021/40
KARAR NO: 2021/2960
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/10/2019
NUMARASI: 2018/357 E - 2019/1046 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 10/11/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı şirket tarafından yangın poliçesi tanzim edilen ... AŞ şirketine ait işyerinde meydana gelen hasar nedeni ile ödenecek tazminata haciz konulması için dava dışı ... şirketi tarafından Gaziantep ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasından 12/06/2003 tarihinde haciz teskeresi gönderildiğini, haciz evrakına 12/06/2003 tarihi itibariyle alacağın doğmadığının bildirildiğini, haciz yazısının gönderildiği tarihte davacının sorumluluğu doğmadığından ... Aş’ye hasar tazminatı ödendiğini, hasar tazminatının ...’e değil icra dosyasına ödenmesinin gerektiğinden bahisle davacıya çeşitli davalar açıldığını, dava dışı ... tarafından davacı şirkete açılan İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/380 esas, 2015/369 karar sayılı dosyanın sonuçlandığını,Yargıtay tarafından onandığını,davacının 830.000 TL ödemek zorunda kaldığını, ... AŞ’nin Gaziantep ...İcra Müdürlüğü’nün ... esas sayılı dosyasına olan borcundan ödenen tutar oranında kurtulduğunu, bu tutar kadar sebepsiz zenginleştiğini, mahkeme kararı ödenen 830.000 TL’nin davalının sebepsiz zenginleşmesi nedeniyle ...’i devralan ... şirketine karşı Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, takibe itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; Gaziantep ...İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasının takipsizlik sebebiyle düştüğünü, çeklerin zamanaşımına uğradığını, davacının dava dışı ...’e ödediği miktarın icra takip alacağından düşmediğini, İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/380 esas sayılı dosyasından hükmedilen bedelin davalı şirketin icra borcuna ilişkin ödeme olmadığını, davacının ödediği bedelin tazminat olup davalıdan tahsilinin mümkün olmadığını, kendi kusurunun bulunduğunu, davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin davacı tarafça ödenen faiz, icra ve dava vekalet ücreti, yargılama giderleri ile sorumlu tutulamayacağını, icra inkar tazminatı talebinin de haksız olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir. İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/380 Esas, 2015/369 karar sayılı dosyasında, ... tarafından ... Sigorta aleyhine TTK'nun 1299.maddesi gereğince takip alacaklısına ödeme yapması gerekirken sigortalıya ödeme yaptığı ve zarar doğduğundan bahisle tazmini istemiyle dava açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile 400.000,00 TL'nin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verildiği, Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 21/04/2016 tarih, 2016/2379 Esas, 2016/5460 karar sayılı ilamı ile kararın onandığı belirlenmiştir. Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... E sayılı dosyasında, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında 400.000,00 TL asıl alacak, 278.136,99 TL işlemiş faiz, 29.400,00 TL ilam vekalet ücreti alacağı, 1.420,87 TL işlemiş faiz, 6.060,30 TL yargılama gideri alacağı ve 292,89 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 715.311,04 TLnın tahisil yönünden yapılan ilamsız takibin itiraz üzerine durdurulduğu görülmüştür. Davada, dava dışı ... firmasının takip alacaklısı olduğu takip dosyası yerine davalı sigortalıya yapılan ödeme nedeniyle, dava dışı ... firmasına mahkeme kararı ile yapılan ödeme sonucu, ... devralan davalı yönünden sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği alacağın tahsili yönünden yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talep edilmiştir. İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/380 Esas, 2015/369 karar sayılı dosyasının Yargıtay 4.Hukuk Dairesi'nin 21/04/2016 tarih, 2016/2379 Esas, 2016/5460 karar sayılı ilamı ile onandığı, karar düzetme isteminin reddedildiği ve kararın kesinleştiği, zamanaşımı süresi içerisinde 06/04/2018 tarihinde açılan davada zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmıştır. Mahkeme, davacı sigorta şirketin bu dava ile dava dışı ...'e ödediği miktarı sigortalısı ...'den ( devralan davalı ...'den) talep ettiği,. davalı tarafın , her ne kadar icra dosyasının ödemeden çok önce kapandığını ve bu sebeple davanın reddi gerektiğini iddia etmiş ise de, İstanbul 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/380 Esas sayılı kesinleşmiş mahkeme ilamı ile tespit olunduğu üzere davacının takip alacaklısına ödeme yapması gerekirken ...'e yapılan ödemeler ile sebepsiz zenginleştiğini, davalıya yapılmaması gerekli ödemenin yapıldığı, davalıya rücu etmek istenen alacağın kesinleşmiş mahkeme ilamına dayandığı, mahkeme ilamına dayalı bu alacağın davacıdan icra yolu ile tahsil edildiği,davacının ilama dayalı alacağı vaktinde ödemeyerek, hakkında icra takibi yapılmasına sebep olduğu, bu takip nedeni ile asıl alacak dışında, icra masrafları,faiz ve vekalet ücreti ödediği,icra takibine dayanak olan mahkeme kararının kesinleştiği tarihten sonra, davacının asıl alacak tutarını ödemek suretiyle faiz, yargılama gideri ve vekalet ücretine kendisi sebep olduğu,davacının kendi kusurundan dolayı zararın artması halinde zararın tahsilini karşı taraftan isteyemeyeceği,, davacının mahkeme ilamı ile hükmedilen 400.000 TL dışındaki taleplerinin reddi gerektiği,alacağın likit olduğu gerekçesiyle;"1-Davalı tarafın zamanaşımı itirazının reddine,2-Açılan davanın kısmen kabul kısmen reddi ile, Bakırköy ... İcra Müdürlüğünün ... sayılı dosyasında davalının itirazının asıl alacak 400.000,00 TL kısmının iptaline, takibin 400.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3-Davacı tarafın icra inkar tazminatının kabulü ile asıl alacak 400.000,00 tl üzerinden %20 oranında 80.000,00 tl icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" karar vermiştir. Kararı davacı vekili ile davalı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davada mahkemece 400.000,00 TL yönünden itirazın iptaline karar verildiği, hakkında açılan dava ve yapılan takip nedeniyle davacı tarafça tüm yasal yolları tükettikten sonra, faiz masraf ve vekalet ücreti ile dava dışı alacaklının icra dosyasına 830.000,0 TL olarak yatırıldığını,davanın tümden kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı tarafça süresinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı için bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verildiğini,davanın gider avansı yatırılmaması ve dava şartı noksanlığından reddi gerektiğini,dava şartının kamu düzenine ilişkin olduğunu,kesin süreye rağmen dava şartı eksikliğinin giderilmediğini, davanın davacı tarafça ispatlanamadığını,davacı şirketin dava dışı ...'e ödediği bedelin tazminat olup, hiçbir şekilde davacı tarafından davalı borcunun ödenmediğini,davalının bu nedenle zenginleşmediği,hatta davalının ödeme yapılan icra dosyasında taraf olmadığını,davalı hakkındaki takibin takipsizlik nedeniyle düştüğü ve takibe konu çeklerin zamanaşımına uğradığını, ... tarafından açılan tazminat davası tarihi itibarı ile icra takibinin zaten düştüğünü, bir ödeme yapılmış ise davalı şirket ile davacı şirket arasında yapılan sigorta sözleşmesine dayalı poliçe kapsamında ödeme yapılmış olup bu halde de sebepsiz zenginleşmeden bahsedilemeyeceğini,davacınin iddia etmediğ sebepsiz zenginleşme konusunda değerlendirme yapılmaması gerektiğini,davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının 2003 yılında ödendiği iddia edilen bir bedel için 14 yıl sonra talepte bulunulmasının mümkün olmadığını,davacı hakkındaki davanın davalıya ihbar edilmediğini,alacağın likit olmadığını,icra inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını,hatta reddedilen kısım için davalı yararına kötüniyet tazminatı verilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi için kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; Somut davada, haciz ihbarnamesine konu bedelin dava dışı takip alacaklısı yerine davalı sigortalıya ödenmesi sebebiyle, davalı sigortacı aleyhine dava dışı alacaklı tarafça açılan dava sonucu, ödenen bedel nedeniyle davalının takipteki borcunun ödendiği ,davalının sebepsiz zenginleştiği anlaşılmıştır. Davacının mahkeme kararı ile davalı borcu için dava dışı şirkete mahkeme kararı kesinleştikten sonra asıl alacak, faiz ve vekalet ücretiyle ödediği bedelin tümü işbu davada talep edilmiştir.Ancak davacının mahkum olduğu ve ödediği asıl bedel ile birlikte davalı borcu için ödediği faiz ve masrafların ise zamanında ödeme yapılmaması nedeniyle davacı kusurundan kaynaklandığı, zararın artmasına davacının sebebiyet verdiği kabul edilmelidir.Bu nedenle icra dosyasına yatan 400.000,00 TL asıl alacak dışındaki feri alacakların reddine karar verilmesinde aykırılık görülmemiştir. Davacı hakkında açılan dava davalıya ihbar edilmemiştir.Davada rücuya temel davanın kesinleşme tarihi itibarıyla haksız iktisaba dayalı zamanaşımı süresi dolmamıştır.Ayrıca davalı şirketin borcu ödenen şirketi devir aldığı ,bu sebeple devir aldığı şirketin hak ve borçlarından sorumlu olduğu açıktır.Buna göre davalının kendi borcunun ödenmediği iddiası kabul edilemez. Davada bilirkişi incelemesinin gerekmediği,bu nedenle mahkeme kararındaki belirlenen asıl bedelin ödenmesi sebebiyle, diğer feri tutarlar açısında inceleme yapılmamasının sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından,gider avansının yatırılmamasının bu durumda dava şartı olarak öngörülemeyeceği açıktır. Alacak likit olduğundan kabul edilen kısım için davacı lehine icra inkar tazminatı verilmesinin yerinde olduğu, takibin kötüniyetli yapıldığı davalı tarafça ispatlanamadığından ,bu davada ayrıca davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceği gibi, yine reddeddilen kısım için davalı yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğinden,mahkemenin kararı usul ve hukuka uygun bulunmuştur. Bu itibarla,ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacının ve davalının istinaf başvurularının HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine, Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL'nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, Davalıdan alınması gereken 27.324,00 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 6.831,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.493,00 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf edenler üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edenlere ilk derece mahkemesince iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 361.madde uyarınca gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/11/2021

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi