Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2623
Karar No: 2019/3923

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2623 Esas 2019/3923 Karar Sayılı İlamı

Özet:


İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi tarafından verilen 2018/2623 E. ve 2019/3923 K. sayılı kararında, davacı tarafın bir hisse devir sözleşmesi gereğince Net Orman Ürünleri Ltd. Şti.'nde bulunan %33,33 hissesini davalılara devrettiği ancak karşılığında ödenmesi gereken bedelin ödenmediği gerekçesiyle davalılar aleyhine icra takibi başlattığı belirtilmiştir. Davalıların takibe itiraz ettiği ve 30.000 TL haricen ödeme yaptıkları ifade edilirken, davacı tarafın kalan alacak bedeli için davalılara karşı itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talebinde bulunduğu belirtilerek bu talebin kısmen kabul edildiği ve davacı yararına kabul edilen asıl alacak miktarının %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilmesine karar verildiği belirtilmiştir. Buna karşı davacı tarafın istinaf başvurusunda bulunduğu ve bu başvurunun esastan reddedildiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/b-1 ve 370/1. maddeleri ile 372. maddesi belirtilmektedir.
11. Hukuk Dairesi         2018/2623 E.  ,  2019/3923 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ


    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/06/2017 tarih ve 2015/91 E. - 2017/784 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen 01/03/2018 tarih ve 2018/54-2018/183 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen 15.02.2014 tarihli hisse devir sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin dava dışı Net Orman Ürünleri Ltd. Şti’ndeki %33,33 hissesini davalılara devrettiğini, ancak karşılığında ödenmesi gereken bedelin ödenmediğini, alacağın tahsili için davalılar aleyhine icra takibine girişildiğini, davalıların takipten sonra 30.000.-TL haricen ödeme yaparak kalan kısma haksız şekilde itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekili, takipte istenen alacak tutarının gerçeği yansıtmadığını, protokol gereğince protokolde adı geçen şirket hisselerinin tamamının müvekkili ..."a devredildiğini, davacı tarafa hem kendi hesabından hem de diğer ortaklar vasıtasıyla ödemeler yapıldığını, şirket hisselerini devreden ortakların şirketin alacaklarını ve borçlarını gizlediklerini, protokol gereğince bu zarardan sorumlu olduklarını, bu nedenle müvekkilinin borcunun bulunmadığını, diğer müvekkili ...’ın ise protokole taraf olmadığını, protokolde imzasının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 15/02/2014 tarihli hisse devir sözleşmesinde devir bedeli 500.000,00 TL olup, buna göre davacıya ait hisse devir bedelinin 160.000,00 TL olduğu noktasında uyuşmazlık olmadığı, ödeme iddiasında bulunan davalıların bu iddialarını ispat edemediği, takip öncesinde bir kısım ödeme yapıldığının ve yine takip sonrasında 30.000,00 TL daha ödemenin yapılmış olduğu tarafların kabulünde olduğu, her ne kadar davacı vekilince sunulan 04/01/2016 tarihli ıslah dilekçesinde, takip öncesi ödemenin 20.000.-TL olduğu, takip sonrası yapılan 30.000,00 TL"lik ödeme ile birlikte bakiye 110.000,00 TL alacaklarının bulunduğu iddiasında bulunulmuş ise de, dilekçe usulünce harçlandırılmadığından ıslah olarak değerlendirilemeyeceği, davalının sunulan dilekçeye itirazda bulunduğu dikkate alındığında da iddianın genişletilmesi niteliğindeki dilekçenin değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, hisse devrinin davalı ..."a yapıldığı, davalı ..."nın takibe konu borçtan sorumluluğunun bulunmadığı, davalı ... yönünden ise takibin 130.000,00 TL üzerinden yapıldığı takip sonrası 30.000.-TL ödemenin takip öncesi temerrüt bulunmaması sebebiyle ana paradan mahsubunun gerektiği, ödeme sonrası 100.000,00 TL bakiye borcun kaldığı gerekçesiyle, davanın davalı ... yönünden reddine, davalı ... hakkındaki davanın ise kısmen kabulü ile, davalı tarafından icra takibine vaki itirazın 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden iptaline, bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişken oranlardaki avans faiziyle birlikte takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve davacı yararına kabul edilen asıl alacak miktarının %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
    İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; itirazın iptali davası icra takip talebindeki talepler ile sıkı sıkıya bağlı olduğundan, davacı yanın takipte gösterilen asıl alacak tutarının 140.000.-TL olarak kabul edilmesi isteğinin yerinde olmadığı, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ve sözleşmeden kaynaklı borcu üstlendiği kanıtlanamayan davalı ... yönünden ise davanın yazılı gerekçe ile reddinde herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.










    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi