Esas No: 2021/9739
Karar No: 2022/2603
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/9739 Esas 2022/2603 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Kadastro Mahkemesi'nde görülen bir kadastro tespitine itiraz davasında, çekişmeli taşınmazların gerçek hak sahipleri belirlenemediği için önceki karar bozulmuş. Bozmaya istinaden yeniden yapılan yargılama sonucunda, davacı ve müdahillerin bazı istekleri kabul edilerek, taşınmazların gerçek sahiplerine göre payları belirlenip tapuya tescilleri kararlaştırılmış. Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ile bazı müdahil mirasçılarının temyiz itirazları reddedilmiş, diğer müdahil mirasçıların temyiz istemleri ise kesinleşme süresini geçtiği için reddedilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 1. ve 30. maddeleridir. Bu maddelere göre, kadastro hakimi doğru ve infazı kabil karar vermekle yükümlüdür ve açık olan malik hanesinin gerçek hak sahibi belirlenerek doldurulması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVACILAR : ... Mirasçıları ... ve Arkadaşları
DAHİLİ DAVALI : Orman İdaresi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün müdahil ... mirasçıları, dahili davalı ... İdaresi vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, Yargıtay bozma ilamında özetle; “823 sayılı parselin (E) harfiyle işaretli bölümü, 873 sayılı parselin ise (C) harfiyle işaretli bölümü çıktıktan sonra geriye kalan bölümleri ile 301 ve 1244 sayılı parseller yönünden; Mahkemece çekişmeli 863 sayılı parselin (E) harfiyle işaretli bölümü, 873 sayılı parselin ise (C) harfiyle işaretli bölümü çıktıktan sonra geriye kalan bölümleri ile 301 ve 1244 sayılı parsellerin tamamının kararda gösterilen şekilde ... oğlu ... mirasçıları adına tesciline karar verildiği, temyiz edenlere hükümde ... verilmediği, dosyada bulunan veraset ve nüfus kayıtlarından kök muris ...’in Süleyman oğlu ...’nun büyük dedesi olduğunun bu nedenle mirasçısı olduğun anlaşıldığı, kök muris mirasçısı Süleyman oğlu ... mirasçılarına kabulüne aykırı olarak ... verilmemiş olmasının ise usûl ve kanuna aykırı olduğu” ifade edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davacı ...'un davasının kısmen kabul kısmen reddine, Orman İdaresinin davasının reddine, müdahiller ... ve ...'nun davasının kısmen kabul kısmen reddine, ...'nun davasının reddine, ... İli ... İlçesi ... Köyü 11, 652 ve 2251 parsellerle ilgili davanın feragat nedeniyle reddine, tespit gibi tapuya tesciline; ... İli ... İlçesi ... Köyü 1317, 1553 ve 2911 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazların ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; 301, 1244 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitlerinin iptali ile taşınmazlar arazide 259.200 ... ve emlakta 4.147.200 ... kabul edilerek ... oğlu ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; ... İli ... İlçesi ... Köyü 863 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazda fen bilirkişisi ... ...'ın 24.09.2010 tarihli raporunda E harfi ile gösterdiği 2.967 m²'lik kısmın ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmının arazide 259.200 ..., emlakta 4.147.200 ... kabul edilerek ... oğlu ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline; ... İli ... İlçesi ... Köyü 873 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile taşınmazda fen bilirkişisi ... ...'ın 24.09.2010 tarihli raporunda C harfi ile gösterdiği 8.872 m²'lik kısmın ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, kalan kısmının arazide 259.200 ..., emlakta 4.147.200 ... kabul edilerek ... oğlu ... mirasçıları adlarına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil ... mirasçıları, dahili davalı ... İdaresi vekili, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Davalılar Hazine ve Orman İdaresi vekillerinin temyiz itirazları bakımından; Mahkemenin çekişmeli taşınmazların gerçek kişiler adına tesciline ilişkin 18.10.2012 tarihli kararının davalı Hazine ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 04.03.2015 tarihli ilamıyla “Hazinenin temyiz itirazları yönünden; hüküm her ne kadar davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş ise de, çekişmeli taşınmazların davacı adına tesciline ilişkin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.05.1963 tarihli ve 1962/16 Esas, 1962/245 Karar; 15.03.1981 tarihli ve 1964/292 Esas, 1964/116 sayılı kararları Hazine tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle davalı Hazine tarafından kesinleşmiş olup açıklanan nedenle Hazine temyiz talebinin reddine”, “Orman İdaresinin temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmeyen orman tahdidine ilişkin belgeler, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine” denilmek suretiyle temyiz itirazlarının reddedildiği, davalı gerçek kişilerin temyiz itirazları doğrultusunda tescil edilecek payların belirlenmesine yönelik olarak bozulduğu, diğer bir anlatımla önceki tarihli kararın davalı Hazine ve Orman İdaresi yönüyle kesinleştiği, temyize konu 09.03.2016 tarihli kararla da davalı Hazine ve Orman İdaresi aleyhine ayrıca bir durum yaratılmadığı anlaşıldığından, davalı Hazine ve Orman İdaresi vekillerinin temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Müdahil ... mirasçılarının temyiz itirazları bakımından; Mahkemenin 18.10.2012 tarihli kararıyla ...’nun davasının reddine karar verdiği, gerekçeli kararın ...’ya 24.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği süresi içinde temyiz talebinde bulunmadığı, daha sonra 28.01.2013 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığına göre, ... aleyhine verilen önceki tarihli ret kararı temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden ... mirasçılarının temyiz istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
3. Önceki tarihli bozma ilamında temyiz eden ... mirasçılarının ... oğlu ... mirasçılarından olmasına rağmen ... verilmemiş olmasına değinilmiş, Mahkemece bozmaya uyularak ... oğlu ... adına yeniden Sulh Hukuk Mahkemesinden veraset ilamı alınarak karar verilmişse de dosya arasında bulunan, Kadastro Mahkemesince düzenlenmiş önceki tarihli veraset ilamı ile sonraki tarihli veraset ilamı arasında çelişki bulunduğu, ilkinde mirasçı olarak gösterilen kişilerden bazılarının ikincisinde mirasçı olarak gösterilmediği anlaşıldığı gibi kök murisin ölüm tarihi itibariyle feraiz hükümlerine göre miras paylarının belirlendiği, Mahkemece taşınmazların vasfı gözetilmeksizin infazda tereddüt yaratabilecek şekilde hem emlakta hem de arazide düşen payları ayrı ayrı yazarak tescil hükmünün kurulduğu anlaşılmaktadır.
Çekişmeli taşınmazların açık olan malik hanesinin 3402 sayılı Kanun'un 30. maddesi uyarınca Mahkemece resen gerçek hak sahibi belirlenerek doldurulması gerektiği ve aynı Kanun'un 1. maddesi uyarınca kadastro hakiminin doğru, infazı kabil, infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak ve taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli şekilde karar vermekle yükümlü olduğu da gözetilerek mahkemece, ... oğlu ...’in mirasçılarına ilişkin dosya kapsamında oluşan çelişki giderilerek gerçek mirasçıları belirlenmeli, çekişmeli taşınmazların niteliğine göre belirlenen miras paylar doğrultusunda infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulması kamu düzeni gereğidir.
Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak infazda tereddüt yaratacak şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Hazine ve Orman İdaresi vekilleri ve müdahil ... mirasçılarının temyiz istemlerinin reddine, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
istek halinde peşin harcın temyiz eden müdahil mirasçılarına iadesine 22.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.