11. Hukuk Dairesi 2018/2591 E. , 2019/3922 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 20/02/2018 tarih ve 2016/402-2018/103 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin taraf vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, halı ticareti ile uğraşan müvekkilinin, müşterilerine ait el dokuma, yün ve ipek halıların temizliğinin yapılması için halı acenteliğini yaptığı fabrikaya göndermek üzere davalı ... şirketine teslim ettiğini, ancak 16.09.2010 tarihli taşıma kargosuna konu halılardan bir kısmının ilgili yerlere teslim edilmediğini, teslim edilmeyen halılara ilişkin olarak davalıya yapılan müracaatın yanısıra, 03.11.2010 tarihli yazı ile davalı şirketin genel müdürlüğüne de müracaat edilmesine rağmen olumlu bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin halı sahiplerinin zararlarını karşılamak zorunda kaldığını ve bu nedenle toplamda 170.000,00 TL zarara uğradığını, halıların kaybolması nedeniyle oluşan bu zararından davalı şirketin sorumlu olduğunu ileri sürerek, şimdilik 10.000,00 TL alacağın müracaat tarihi olan 03.11.2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sevk irsaliyesinde teslim alan kısmında yer alan isim ve imzanın müvekkili şirket personeline ait olmadığını, davacının müvekkili şirkette kaybolduğunu iddia ettiği 15 adet halının içeriği hakkında teslim sırasında herhangi bir beyanın yer almadığını, davacının dava konusu halıları müvekkili şirkete teslim ettiğini ispatlamak zorunda olduğunu ileri sürerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ..., dava konusu ürünleri taşıyan kargo şirketinin Trabzon Şubesi"nin ticari vekili olduğunu, dava konusu malların davacı tarafından sahibi bulunduğu şubeye 16.09.2010 tarihinde teslim ettiğini, aynı gün bizzat kendisi tarafından Trabzon aktarmaya teslim edilerek sevkinin yapıldığını, çuvallardan birinin daha sonra kaybolmuş olduğunu, kendisinin aktarmaya malı teslim edene kadar sorumluluğunun bulunduğunu, aktarmaya teslim edildikten sonra meydana gelen zarardan kendisinin sorumluluğunun olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava konusu kargo teslimi sırasında kaybolan halıların sevk irsaliyesindeki nitelikleri dikkate alındığında halıların toplam değerinin 45.300,00 TL olduğu gerekçesiyle, davacının davasının ıslah dilekçesi de nazara alınarak kısmen kabulü ile 45.300,00 TL’nin davalı şirketten alınarak davacıya ödenmesine, karar altına alınan miktarın 10.000,00 TL’si yönünden dava tarihinden, geri kalan 35.300,00 TL yönünden ise ıslah tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekilleri bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, taraf vekilleri bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2.320,69 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, istek halinde aşağıda yazılı 729,21 TL harcın temyiz eden davacıya iadesine, 20/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.