23. Hukuk Dairesi 2016/6518 E. , 2019/5395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 2006 yılında davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif yöneticileri tarafından 74.400,00 TL ödeme yapılması kaydıyla üyeliğe alınacağı ve başka ödeme yapmadan ev sahibi olabileceğinin söylendiğini, davacının üyelikten sonra kısa süre içerisinde parça parça 74.400,00 TL ödediğini, ayrıca 1.400,00 TL tapu masrafı da yatırdığını, tüm yükümlülüklerini bu şekilde yerine getirmesine rağmen aradan geçen beş yıl içinde inşaat dahi başlamadığını, davalı kooperatifin davacıya 97.260,00 TL daha borç çıkararak ödemesi için yazı gönderdiğini, bunun üzerine davacının kooperatiften ayrılmak istediğini bildirir 15.05.2012 tarihli ihtarname göndererek yatırdığı aidatın iadesini talep ettiğini, davalı kooperatifin bir yıllık oyalama sürecinden sonra davacının istifasını kabul ederek birikmiş aidatının 36 taksitte ödenmesi konusunda genel kurul kararı aldığını, bu kararın haksız olduğunu, davacının maddi zararının karşılanması gerektiği gibi bu süreçte manevi olarak çok yıprandığını, ev sahibi olmak hayaliyle altı yıl oyalandığı için manevi tazminatı da hak ettiğini ileri sürerek, muarazanın giderilmesi ve ödemenin def"aten yapılmasına karar verilmesini, bu kapsamda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi zararın davacının ödeme tarihleri esas alınarak temerrüt faizi ile birlikte tahsiline, 5.000,00 TL manevi tazminatın da dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 5.000,00 TL"nin 03.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine, Dairemizin 09.11.2015 tarih ve 2015/723 E., 2015/7170 K. sayılı ilamıyla, diğer temyiz itirazlarının reddi ile, çıkma payı alacağının, anılan genel kurulu izleyen bir ayın sonunda 06.06.2013 tarihinde muaccel olduğu, davalı aleyhine 03.06.2013 tarihinden faiz yürütülmesine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın kabulü ile 5.000,00 TL"nin 06.06.2013 gününden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften alınarak davacıya verilmesine, tahkikat aşamasının sona ermesinden sonra yapılan ıslahın hüküm doğurmayacağı nazara alınarak ıslah edilen kısma ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2) Mahkemece, davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesine rağmen, hüküm kısmında davanın kabulüne ve infazda tereddüte sebep olacak şekilde fazlaya ilişkin talebin reddine hükmedilmiş ise de, öte yandan reddedilen manevi tazminat talebi nedeniyle vekille temsil olunan davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi nedenleriyle kararın bozulması gerekmiş ise de yapılan bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın HUMK"nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile hükmün 1. bendinde yer alan “ kabulüne” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine “kısmen kabulüne” ibaresinin yazılmasına, 7. bentten sonra gelmek üzere ‘Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.800,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine’ cümlesinin eklenmesine ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcın talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.